Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
işe uygunluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşe uygun olma durumu


işe yaramak
Anlamı:

1. elverişli olmak

Örnek:

1. Bunları ezberledik de ne oldu? Hiç! Ne o günlerde işimize yaradı, ne de ondan sonra.

1. Bunları ezberledik de ne oldu? Hiç! Ne o günlerde işimize yaradı, ne de ondan sonra.


işeme

İlgili Kelimeler:

albümin işeme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşemek işi


işemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak


işetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşetmek işi


işetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak


İsevi
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hristiyan


Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿīsevī

Telaffuz : i:sevi:

İsevilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hristiyanlık


Özel: Evet

işeyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşeyebilmek işi


işeyebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İşeme ihtimali veya imkânı bulunmak


işeyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşeme işi


ısfahan
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde dügâh perdesindeki makamlardan biri


Lisan : Farsça iṣfahān

Telaffuz : ısfaha:nı

isfendan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , Akçaağaç

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu ağaçtan yapılan


Lisan : Farsça isfendān

işgal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yeri ele geçirme

Örnek:

1. Çuhahane, bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar.

1. Çuhahane, bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar.

2. Bir yeri geçici bir süre için ele geçirme

Örnek:

1. Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.

1. Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.

3. Bir kimseyi işten alıkoyma, engelleme, oyalama

Örnek:

1. Talebeyi dersten başka şeylerle işgal töhmeti ile tevbihe maruz kaldı, istifaya mecbur oldu.

1. Talebeyi dersten başka şeylerle işgal töhmeti ile tevbihe maruz kaldı, istifaya mecbur oldu.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uğraştırma


Lisan : Arapça işġāl

Telaffuz : işga:li

işgal etmek
Anlamı:

1. bir yeri ele geçirmek

Örnek:

1. Ertesi gün Kanaltepe-Sivrihisar hattını işgal ettik.

1. Ertesi gün Kanaltepe-Sivrihisar hattını işgal ettik.

2. işten alıkoymak, oyalamak

Örnek:

1. Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak, ısındırmak cehdidir.

1. Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak, ısındırmak cehdidir.

3. uğraştırmak

Örnek:

1. Meclisin nerede toplanabileceği fikri dimağımızı işgal ediyordu.

1. Meclisin nerede toplanabileceği fikri dimağımızı işgal ediyordu.


işgalci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşgal eden, ele geçiren (kimse)

Örnek:

1. İşgalci güçler.

1. İşgalci güçler.


işgalcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşgalci olma durumu


işgaliye

İlgili Kelimeler:

işgaliye resmi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşgal edilen yere ödenen ücret veya vergi


Lisan : Arapça işġāliyye

Telaffuz : işga:liye

işgaliye resmi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Pazar yerlerinde, toplu ticari iş yerlerinde satıcının işgal ettiği yer için ödediği ücret veya kira bedeli


işgüder
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maslahatgüzar


Telaffuz : i'şgüder

işgüderlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maslahatgüzarlık


işgüzar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Eli işe yatkın, becerikli (kimse)


Lisan : Türkçe iş + Farsça -guẕār

işgüzarca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , İşgüzara yakışacak bir biçimde


Telaffuz : işgüza'rca

işgüzarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşgüzar olma durumu


işgüzarlık etmek
Anlamı:

1. işgüzarca davranmak