Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
işaretleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşaretleyebilmek işi


işaretleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İşaretleme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. İşaretleme becerisi bulunmak


işaretleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşaretleme işi


işaretli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan

Örnek:

1. Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor.

1. Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor.


işaretsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşareti olmayan


işaretsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşaretsiz olma durumu


işari oy
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parmak veya el kaldırarak verilen oy


işba
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doyurma

2. kimya , kimya , kimya , kimya , Doyma


Lisan : Arapça işbāʿ

Telaffuz : işba:

işbaşı

İlgili Kelimeler:

işbaşında eğitim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İş yerlerinde işe başlama


Telaffuz : i'şbaşı

işbaşı yapmak
Anlamı:

1. iş yerinde işe başlamak

Örnek:

1. Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir.

1. Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir.


işbaşına gelmek
Anlamı:

1. yönetici olmak


işbaşında eğitim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hizmet içi eğitim


işbu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bu, özellikle bu

Örnek:

1. İşbu sebepten dolayı.

1. İşbu sebepten dolayı.


Telaffuz : i'şbu

İscehisar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : isce'hisar

işçelik
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Küçük ölçekli iş kurmak için kullanılan kredi, mikrokredi


işçi

İlgili Kelimeler:

işçi sigortası, geçici işçi, kalifiye işçi, mevsimlik işçi, nitelikli işçi, niteliksiz işçi, vasıflı işçi, vasıfsız işçi, beden işçisi, fikir işçisi, kafa işçisi, kaldırım işçisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse

Örnek:

1. Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik.

1. Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik.

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek


işçi sigortası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşçinin sağlığını, geleceğini güvence altına almak amacıyla kazançlarından bir bölümü kesilerek yapılan sigorta


işçilik

İlgili Kelimeler:

geçici işçilik, mevsimlik işçilik, el işçiliği, fikir işçiliği, gece işçiliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşçinin yaptığı iş

2. Yaptığı iş karşılığı işçiye verilen ücret

3. İşçi emeği, yapılış, işleme niteliği

Örnek:

1. Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır.

1. Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır.


işe almak
Anlamı:

1. iş yerinde çalıştırmaya başlatmak


Ön Takı : (birini)

işe bak!
Anlamı:

1. şaşırılacak bir durum karşısında kullanılan bir söz


işe girmek
Anlamı:

1. göreve, çalışmaya başlamak


işe karışmak
Anlamı:

1. herhangi bir konuda katkıda bulunmak, görev almak

Örnek:

1. Her işe karışır, fikrini söyler, uzun uzun nasihatler eder.

1. Her işe karışır, fikrini söyler, uzun uzun nasihatler eder.

2. herhangi bir konuda olumsuz yönde müdahale etmek


işe koşmak
Anlamı:

1. birine iş yaptırmak

Örnek:

1. Babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.

1. Babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.


ise tutmak
Anlamı:

1. dumana tutup karartmak


işe uygun
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapılan işe elverişli olan