92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , İşaretleme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. İşaretleme becerisi bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
1. Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor.
1. Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doyurma
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Doyma
Lisan : Arapça işbāʿ
Telaffuz : işba:
işbaşında eğitim
1. isim , isim , isim , isim , İş yerlerinde işe başlama
Telaffuz : i'şbaşı
1. iş yerinde işe başlamak
1. Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir.
1. Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bu, özellikle bu
1. İşbu sebepten dolayı.
1. İşbu sebepten dolayı.
Telaffuz : i'şbu
1. isim , isim , isim , isim , Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : isce'hisar
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Küçük ölçekli iş kurmak için kullanılan kredi, mikrokredi
işçi sigortası, geçici işçi, kalifiye işçi, mevsimlik işçi, nitelikli işçi, niteliksiz işçi, vasıflı işçi, vasıfsız işçi, beden işçisi, fikir işçisi, kafa işçisi, kaldırım işçisi
1. isim , isim , isim , isim , Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse
1. Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik.
1. Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik.
2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek
1. isim , isim , isim , isim , İşçinin sağlığını, geleceğini güvence altına almak amacıyla kazançlarından bir bölümü kesilerek yapılan sigorta
geçici işçilik, mevsimlik işçilik, el işçiliği, fikir işçiliği, gece işçiliği
1. isim , isim , isim , isim , İşçinin yaptığı iş
2. Yaptığı iş karşılığı işçiye verilen ücret
3. İşçi emeği, yapılış, işleme niteliği
1. Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır.
1. Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır.
1. herhangi bir konuda katkıda bulunmak, görev almak
1. Her işe karışır, fikrini söyler, uzun uzun nasihatler eder.
1. Her işe karışır, fikrini söyler, uzun uzun nasihatler eder.
2. herhangi bir konuda olumsuz yönde müdahale etmek
1. birine iş yaptırmak
1. Babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.
1. Babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.