1. bir yeri ele geçirmek
1. Ertesi gün Kanaltepe-Sivrihisar hattını işgal ettik.
1. Ertesi gün Kanaltepe-Sivrihisar hattını işgal ettik.
2. işten alıkoymak, oyalamak
1. Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak, ısındırmak cehdidir.
1. Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak, ısındırmak cehdidir.
3. uğraştırmak
1. Meclisin nerede toplanabileceği fikri dimağımızı işgal ediyordu.
1. Meclisin nerede toplanabileceği fikri dimağımızı işgal ediyordu.