Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ıraksak

İlgili Kelimeler:

ıraksak mercek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)


ıraksak mercek
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Üzerine düşen birbirine paralel ışınları yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran mercek


ıraksama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iraksamak işi, istibat

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Iraksak olma durumu


ıraksamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin gerçekleşmesini uzak görmek, olacağına pek inanmamak, istibat etmek


ıraksınma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iraksınmak durumu


ıraksınmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Uzak bulmak


ıralama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iralamak işi


ıralamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

Örnek:

1. Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.

1. Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.


ırama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iramak işi


ıramak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak

Örnek:

1. Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım

1. Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım


İranist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İran dili ve kültürü ile uğraşan kimse


Özel: Evet

Lisan : Fransızca iranist

Telaffuz : i:ranist

İranistik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İran dili ve kültürü araştırmaları


Özel: Evet

Lisan : Fransızca iranistique

Telaffuz : i:ranistik

İranlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İran halkından veya bu halkın soyundan olan kimse, Acem


Özel: Evet

irap
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , `Hiçbir değeri ve önemi yok` anlamındaki irapta mahalli yok ve iraptan mahalsiz deyimlerinde geçen bir söz

Örnek:

1. Bulgurlu, buranın az öteciğine sığınmış, iraptan mahalsiz bir mahalle.

1. Bulgurlu, buranın az öteciğine sığınmış, iraptan mahalsiz bir mahalle.


Lisan : Arapça iʿrāb

Telaffuz : i:ra:bı

irat

İlgili Kelimeler:

iradımesel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gelir

Örnek:

1. Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir.

1. Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir.

2. Gelir getiren mülk

Örnek:

1. Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu.

1. Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu.

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Söyleme


Lisan : Arapça īrād

Telaffuz : i:ra:dı

irat etmek
Anlamı:

1. söylemek


irca
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eski biçimine sokma, çevirme

2. Döndürme

3. kimya , kimya , matematik , matematik , kimya , kimya , matematik , matematik , İndirgeme


Lisan : Arapça ircāʿ

Telaffuz : irca:

irca etmek
Anlamı:

1. eski biçime sokmak, çevirmek, döndürmek

Örnek:

1. Fikirleri dağınıklıktan kurtarmak için, özüne irca etmek ve onu gözden kaçırmamak lazımdır.

1. Fikirleri dağınıklıktan kurtarmak için, özüne irca etmek ve onu gözden kaçırmamak lazımdır.

2. kimya , kimya , matematik , matematik , kimya , kimya , matematik , matematik , indirgemek


irdeleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrdelemek işi


irdelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir konunun incelenmesi ve eleştirilmesi gereken bütün yönlerini birer birer incelemek, araştırmak, tetkik ve tetebbu etmek, mütalaa etmek

Örnek:

1. Tanpınar sanki gördüğü, irdelediği konuları, sorunları bize bir an önce iletmek istiyor.

1. Tanpınar sanki gördüğü, irdelediği konuları, sorunları bize bir an önce iletmek istiyor.


irdeleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrdelenme işi


irdelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrdelenmek işi

Örnek:

1. Bu sorunun içinde, futbolumuz dâhil, irdelenmesi gerekli pek çok şey var.

1. Bu sorunun içinde, futbolumuz dâhil, irdelenmesi gerekli pek çok şey var.


irdelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İrdeleme işine konu olmak

Örnek:

1. Erkeklik, yiğitlik kavramının ters yüz edilmesi irdelenmedi.

1. Erkeklik, yiğitlik kavramının ters yüz edilmesi irdelenmedi.


irdeleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrdeleyebilmek işi


irdeleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İrdeleme ihtimali veya imkânı bulunmak