Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
irileşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrileşmek işi

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Bazı organların hastalık sonucunda olağan dışı büyümesi durumu


irileşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İri bir duruma gelmek

Örnek:

1. Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti.

1. Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti.


irileştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrileştirmek işi


irileştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İrileşmesine yol açmak


irili ufaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büyük küçük karışık

Örnek:

1. Günlük gazetelerimizin dilinden anlamak için yanımızda irili ufaklı lügat kitapları taşıyacağız.

1. Günlük gazetelerimizin dilinden anlamak için yanımızda irili ufaklı lügat kitapları taşıyacağız.


irilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İri olma durumu


irin
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat


irinlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrinlenmek işi, iltihaplanma, cerahatlenme


irinlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yarada irin oluşmak, iltihaplanmak, cerahatlenmek


irinli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İrin toplamış, cerahatli


irinsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İrin toplamamış, cerahatsiz


irinti
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler

2. Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri saman


ırıp
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iğrıp

Örnek:

1. Gideceksin ırıpların çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin

1. Gideceksin ırıpların çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin


iris
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü


Lisan : Fransızca iris

irite
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz


Lisan : Fransızca irrité

ırk

İlgili Kelimeler:

ırk ayrımı, ırk bilimi, ırk birliği, alt ırk, beyaz ırk, sarı ırk, siyah ırk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu

Örnek:

1. Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır.

1. Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır.

2. Soy

Örnek:

1. Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı.

1. Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı.

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm


Lisan : Arapça ʿirḳ

ırk ayrımı
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Bireylerin, toplumsal kümelerin veya toplumların ırk özelliklerinden dolayı eşit olmayan işlemler karşısında bırakılmaları, ayrı tutulmaları, dışlanmaları, sınırlandırılmaları veya üstün tutulmaları


ırk bilimci
Anlamı:

1. Irk bilimi ile uğraşan kimse, budun bilimci, etnolog


ırk bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , antropoloji , antropoloji , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , antropoloji , antropoloji , İnsanların ırklara ayrılışını, bunların nereden çıktığını, oluşumunu, yeryüzüne yayılışını, aralarındaki niteliklerini inceleyip karşılaştıran ve sınıflayan bilim, budun bilimi, ırkiyat, etnoloji


ırk bilimsel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Irk bilimi ile ilgili, budun bilimsel, etnolojik


ırk birliği
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Irk esasına dayalı birlik


ırkçı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Irkçılık yanlısı olan, rasist


ırkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , İnsanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti, rasizm

Örnek:

1. Bir aralık Alman zaferi muhakkak göründüğü zamanlarda ırkçılığa dahi sapmış fakat bu devir çok kısa sürmüştür.

1. Bir aralık Alman zaferi muhakkak göründüğü zamanlarda ırkçılığa dahi sapmış fakat bu devir çok kısa sürmüştür.


irkebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkebilmek işi


irkebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İrkme ihtimali veya imkânı bulunmak