92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , İndirgeme işini yapan, yapabilecek özellikleri taşıyan madde
indirim merkezi, indirim saatleri, rütbe indirimi
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilat, iskonto
1. Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı.
1. Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı.
1. isim , isim , isim , isim , Mağazaların seri sonu mallarını ucuz olarak sattığı alışveriş yeri
1. isim , isim , isim , isim , Mağaza veya barlarda günün değişik saatlerinde yapılan indirim anları
indirimli satış
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fiyatında değer düşürümü yapılmış, tenzilatlı, iskontolu
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Sanayi odalarının onayıyla belirli bir süre için yapılan değer düşürümlü satış
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fiyatında değer düşürümü yapılmamış, tenzilatsız, iskontosuz
1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya kısa sürede indirmek
1. O zaman tabutu bu boş mezarın içine indirivermişler.
1. O zaman tabutu bu boş mezarın içine indirivermişler.
Telaffuz : indiri'vermek
1. -i , -i , -i , -i , Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak
1. Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi.
1. Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi.
2. Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak
3. Fiyatını azaltmak, düşürmek
4. Hızla vurmak
1. Genç adamın başına son darbeyi indirdi.
1. Genç adamın başına son darbeyi indirdi.
5. Kapamak
1. Kepenkleri indirmek.
1. Kepenkleri indirmek.
6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yağmur, sis, birdenbire bastırmak
1. Haberlerle birlikte hızlı bir yağmur indirdi.
1. Haberlerle birlikte hızlı bir yağmur indirdi.
7. Kırmak, tahrip etmek
1. Göstericiler binanın camlarını indirmişler.
1. Göstericiler binanın camlarını indirmişler.