Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
inceltme işareti
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Düzeltme işareti


inceltmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İnce duruma getirmek


incerek
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zayıfa yakın, incecik

Örnek:

1. İncerek, uzunca boylu, düzgünce yüzlü, sessiz, terbiyeli bir oğlan.

1. İncerek, uzunca boylu, düzgünce yüzlü, sessiz, terbiyeli bir oğlan.


İncesu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayseri iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ince'su

inci

İlgili Kelimeler:

inci balığı, inci çiçeği, inci taşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu tanelerden yapılmış

3. Bu tanelerden oluşan takı

Örnek:

1. Yalıdaki ev, Dürnev Hanım'ın halılarını, incilerini gözden çıkarmasıyla kurtuldu.

1. Yalıdaki ev, Dürnev Hanım'ın halılarını, incilerini gözden çıkarmasıyla kurtuldu.

4. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Yanlışlığı sebebiyle gülünç olan söz veya cümle


inci (veya inciler) döktürmek
Anlamı:

1. bir konuda önemli, anlamlı ve güzel söz söylemek


inci balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazangillerden, pullarından inci yapılan küçük bir balık (Alburnus alburnus)


inci çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, temren biçimindeki yaprakları arasında, ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi, müge (Convallaria majalis)

Örnek:

1. Ayşegül takunyalarını sürterek kadife ve inci çiçeklerinin arasında kaybolurken arkasından baktım.

1. Ayşegül takunyalarını sürterek kadife ve inci çiçeklerinin arasında kaybolurken arkasından baktım.


inci gibi
Anlamı:

1. küçük, temiz, güzel ve düzgün

Örnek:

1. Pekâlâ elinde inci gibi yazısı var, daha ziyade okuyup da ne olacak?

1. Pekâlâ elinde inci gibi yazısı var, daha ziyade okuyup da ne olacak?


inci taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Feldspat cinsinden, suyu az ve eridiği zaman inciye benzeyen taneleri olan, grinin tonlarından siyaha kadar değişik renklerde volkanik bir kaya, perlit


incik

İlgili Kelimeler:

incik boncuk, incik kemiği, incik yahnisi

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Baldır

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bazı bölgelerde diz, ayak bileği, baldır veya kaval kemikleri


incik boncuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değersiz ufak tefek süs eşyası


incik kemiği
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Diz kapağından topuğa kadar olan kemik


incik yahnisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İncik eti, yağ, soğan ve baharat kullanılarak hazırlanan bir tür tencere yemeği


İncil
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hz. İsa'ya indirilen kutsal kitap, Ahd-i Cedit


Özel: Evet

Lisan : Arapça incīl

incili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnci takınmış olan


inciniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İncinme işi


incinme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İncinmek işi

Örnek:

1. Küpeli Hafız bize baba mirasıdır, incinmesinden haberim olmalı.

1. Küpeli Hafız bize baba mirasıdır, incinmesinden haberim olmalı.


incinmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek

Örnek:

1. İncinir düz caddede, dağda gezen ayaklar.

1. İncinir düz caddede, dağda gezen ayaklar.

2. -den , -den , mecaz , mecaz , -den , -den , mecaz , mecaz , Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak


incir

İlgili Kelimeler:

incir kuşu, kuru incir, lop incir, yabani incir, balçık inciri, firavun inciri, Frenk inciri, Hint inciri, kavak inciri, patlıcan inciri, yaban inciri

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica)

2. Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı meyvesi, ballıdarı, yemiş


Lisan : Farsça encīr

incir çekirdeği doldurmamak
Anlamı:

1. çok az veya çok önemsiz olmak

Örnek:

1. İncir çekirdeği doldurmayan konularda bir araba lakırtı söylerler.

1. İncir çekirdeği doldurmayan konularda bir araba lakırtı söylerler.


incir kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuyruksallayangillerden, en çok incir ve başka yemişlerle beslendiği için zararlı sayılan ve avlanılan küçük bir kuş (Anthus trivialis)


incirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi

Örnek:

1. Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü.

1. Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü.

2. İncir ağaçları çok olan yer

Örnek:

1. Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı.

1. Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı.


İncirliova
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aydın iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : incirli'ova

incirsi meyve
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gerçek bir meyve olmayan, yumurtalıklardan değil çiçeklikten oluşan incire benzer meyve