92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kanser
Telaffuz : inci'tmebeni
karıncaincitmez
1. -i , -i , -i , -i , İncinmesine yol açmak
1. Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim.
1. Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek
1. Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler.
1. Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çekme, çekilme
2. Cazibeye tutulma, ilgi duyma
1. Kâtibe karşı incizabı, halk türkülerine bile geçti.
1. Kâtibe karşı incizabı, halk türkülerine bile geçti.
Lisan : Arapça inciẕāb
Telaffuz : inciza:bı
1. isim , isim , isim , isim , Dizin
2. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Gösterge
1. Fiyat indeksi. Geçim indeksi.
1. Fiyat indeksi. Geçim indeksi.
Lisan : Fransızca index
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Belirlenmezci
Lisan : Fransızca indéterministe
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Belirlenmezcilik
Lisan : Fransızca indéterminisme
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Herkesçe kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan
1. Bizden evvelki zamanların tarihleri hep değilse de ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir.
1. Bizden evvelki zamanların tarihleri hep değilse de ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir.
Lisan : Arapça ʿindī
Telaffuz : indi:
1. isim , isim , isim , isim , Dolmuş taşımacılığında belli bir alan içinde yapılan en kısa yolculuk
Telaffuz : indi'bindi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , jeoloji , jeoloji , isim , isim , eskimiş , eskimiş , jeoloji , jeoloji , Püskürme
2. Başkaldırma, isyan etme, ayaklanma
3. tıp , tıp , tıp , tıp , Kızamık, kızıl vb. hastalıklarda vücutta kırmızı lekeler görülme
Lisan : Arapça indifāʿ
Telaffuz : indifa:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Püsküren (yanardağ)
2. Döküntülü (hastalık)
Lisan : Arapça indifāʿī
Telaffuz : indifa:i:
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Gösterge
Lisan : Fransızca indicateur
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Bir kimseye göre
1. Onun indinde varlığın, dirliğin, bir kara mangır kadar dahi hükmü olmadığını bilirlerdi.
1. Onun indinde varlığın, dirliğin, bir kara mangır kadar dahi hükmü olmadığını bilirlerdi.
2. Yanında
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , İndirme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. İndirmeye gücü yetmek
1. isim , isim , kimya , kimya , matematik , matematik , isim , isim , kimya , kimya , matematik , matematik , İndirgemek işi, irca, redüksiyon
1. -e , -e , -e , -e , Daha kolay ve yalın duruma getirmek
2. -i , -i , kimya , kimya , -i , -i , kimya , kimya , Bir maddenin oksijenini alarak oksit özelliğini yok etmek, irca etmek
3. -i , -i , matematik , matematik , -i , -i , matematik , matematik , Bir işlemi daha kısa veya daha yalın bir biçime sokmak, irca etmek
1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Daha düşük bir oksitleme derecesine indirilebilen