Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
imkânsızlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Îmkânsız duruma getirmek, olanaksızlaştırmak


imkânsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmkânsız olma durumu, olanaksızlık

Örnek:

1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.

1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.


imla
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazım

Örnek:

1. İmla bahsi yalnız bizde değil Fransa'da dahi gariplikler uyandırmıştır.

1. İmla bahsi yalnız bizde değil Fransa'da dahi gariplikler uyandırmıştır.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Doldurma, doldurulma


Lisan : Arapça imlāʾ

Telaffuz : imla:, l ince okunur

imla etmek
Anlamı:

1. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , birine söyleyip yazdırmak

2. doldurmak

Örnek:

1. Tarihî inkılabımızın bir sahifesi, İkinci İnönü zaferiyle imla edildi.

1. Tarihî inkılabımızın bir sahifesi, İkinci İnönü zaferiyle imla edildi.


imlaya gelmemek
Anlamı:

1. bir şey veya düşünce düzenlenemeyecek kadar karışık olmak, yönteme uyamayacak bir durumda olmak


imleç
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Fiziksel bir olayı kendiliğinden tespit edip çizen araç, kaydedici

2. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Konumu genellikle klavye veya fare ile denetlenen, ulaşılacak verinin yerini, yazılacak veya düzeltilecek bölümleri gösteren işaretçi


imlek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo


imleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmlemek işi, ima

Örnek:

1. Bir eleştirmenin birkaç tümceyi, bir iki imlemeyi saymazsak kırk yılda yazılmış bir yazısı var.

1. Bir eleştirmenin birkaç tümceyi, bir iki imlemeyi saymazsak kırk yılda yazılmış bir yazısı var.


imlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İm koymak, imle göstermek

2. Dolayısıyla anlatmak, ima etmek

Örnek:

1. Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler.

1. Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler.


imlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası


immoral
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Töretanımaz


Lisan : Fransızca immoral

Telaffuz : l ince okunur

immoralizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Töretanımazlık


Lisan : Fransızca immoralisme

immünoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışıklık bilimi


Lisan : Fransızca immunologie

Telaffuz : l ince okunur

immünolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bağışıklık bilimsel


Lisan : Fransızca immunologique

Telaffuz : l ince okunur

immünolojist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağışıklık bilimci


Lisan : Fransızca immunologiste

Telaffuz : l ince okunur

imparator

İlgili Kelimeler:

imparator otu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir imparatorluğu yöneten kimse, ilhan


Lisan : İtalyanca imperatore

imparator otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Maydanozgillerden, baharlı ve yakıcı olan kökü hekimlikte kullanılan bir ot (Peucedaum imperatoria)


imparatoriçe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmparator eşi

Örnek:

1. Onun mücevherlerine, incilerine malik tarihte az imparatoriçe gelmiştir.

1. Onun mücevherlerine, incilerine malik tarihte az imparatoriçe gelmiştir.

2. İmparatorluğu yöneten kadın


imparatoriçelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmparatoriçe olma durumu


imparatorluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmparator olma durumu, ilhanlık

2. Kendi topraklarında oturan çeşitli milletleri egemenliği altında toplayan devlet biçimi

Örnek:

1. Dünyanın en büyük imparatorluklarını kuran kimlerdi?

1. Dünyanın en büyük imparatorluklarını kuran kimlerdi?


implant
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Doku ekimi


Lisan : Fransızca implant

imrahor
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Padişah ahırlarına ve onlarla ilgili gereçlere bakmakla görevli kimse


Lisan : Arapça emīr + Farsça āḫūr

İmranlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sivas iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : imra'nlı

imren
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta


imrence
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herkesçe imrenilen şey veya kimse