Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
hisar

İlgili Kelimeler:

hisarbuselik

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam

2. Klasik Türk müziğinde re diyez notası


Lisan : Arapça ḥiṣār

hisar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen


Lisan : Arapça ḥiṣār

hisarbuselik
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam


Lisan : Farsça ḥisār + bū-selīk

Telaffuz : hisa'rbu:selik

Hisarcık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kütahya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : hisa'rcığı

hışıl hışıl
Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , `Hışıltı` sesi çıkararak, hışıldayarak

Örnek:

1. Guguğumun tüyü yeşil / Gökte uçar hışıl hışıl

1. Guguğumun tüyü yeşil / Gökte uçar hışıl hışıl


hışıldama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışıldamak işi


hışıldamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hışıltılı ses çıkarmak


hışıldatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışıldatmak işi


hışıldatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Hışıldamasına sebep olmak


hışıltı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert ve sürekli çıkan ses


hışıltılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hışıltısı olan (ses)


hışıltısız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hışıltısı olmayan (ses)


hısım

İlgili Kelimeler:

hısım akraba

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler


Lisan : Arapça ḫiṣm

hışım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öfke, kızgınlık

Örnek:

1. Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu.

1. Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu.


Lisan : Farsça ḫişm

hısım akraba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bütün akrabalar

Örnek:

1. Hısım akraba bir mahallede toplandılar.

1. Hısım akraba bir mahallede toplandılar.


hışımlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışımlanmak işi


hışımlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Öfkelenmek, kızgın duruma gelmek


hışımlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öfkeli, kızgın, sinirli

Örnek:

1. Kadınsa bulaşıkları kurulamaya çalışır. Bir tabak düşürünce de hışımlı bakışlara muhatap olur.

1. Kadınsa bulaşıkları kurulamaya çalışır. Bir tabak düşürünce de hışımlı bakışlara muhatap olur.


hısımlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hısım olma durumu, karabet


hışımlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışımlı olma durumu


hışımsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öfkesiz, kızgın olmayan


hışımsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışımsız olma durumu


hışır

İlgili Kelimeler:

hışır hışır

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Olmamış meyve

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Taşkınlık gösteren, yaramaz (kimse)

Örnek:

1. Serde toyluk vardı a canım. Sahi ne hışırdım o zaman. İlk gençlik, sersemlik, budalalık çağı.

1. Serde toyluk vardı a canım. Sahi ne hışırdım o zaman. İlk gençlik, sersemlik, budalalık çağı.

3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Aptal, sersem


hışır hışır
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hışırtı çıkararak

Örnek:

1. Kâğıtları hışır hışır karıştırıyordu.

1. Kâğıtları hışır hışır karıştırıyordu.


hışırdama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hışırdamak işi