Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
hırsızlama yapmak
Anlamı:

1. çalmak

Örnek:

1. Bir ön sözde yazdığını sondaki ön sözde yalanlıyor, kendinden bile hırsızlama yapıyor.

1. Bir ön sözde yazdığını sondaki ön sözde yalanlıyor, kendinden bile hırsızlama yapıyor.


hırsızlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çalmak


hırsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalma, arakçılık

Örnek:

1. Bu hırsızlık yüzünden konakta sanki bir nevi hürriyet, müsavat, uhuvvet ilan edilmişti.

1. Bu hırsızlık yüzünden konakta sanki bir nevi hürriyet, müsavat, uhuvvet ilan edilmişti.


hırsızlık etmek (veya yapmak)
Anlamı:

1. başkalarının parasını veya malını çalmak

Örnek:

1. Sağ salim sokağa çıktıktan sonra Bağdat'ta artık hırsızlık yapamayacağını anlamıştı.

1. Sağ salim sokağa çıktıktan sonra Bağdat'ta artık hırsızlık yapamayacağını anlamıştı.


hırslandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırslandırmak işi


hırslandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Öfkelendirmek, kızdırmak


hırslanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırslanma işi


hırslanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırslanmak işi


hırslanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşırı istek duymak, tutkuyla davranmak

2. Çok kızmak, öfkelenmek

Örnek:

1. Kavgadan dönüyormuş, yüzü gözü yaralı, o kadar hırslanmış ki altındaki katırı öldürmüş.

1. Kavgadan dönüyormuş, yüzü gözü yaralı, o kadar hırslanmış ki altındaki katırı öldürmüş.


hırslı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açgözlü, muhteris

2. Öfkeli, kızgın

Örnek:

1. Yeteneksiz, hırslı mahalle politikacıları, kendi şehirlerine para aksın diye üniversite açma ticaretine girdiler.

1. Yeteneksiz, hırslı mahalle politikacıları, kendi şehirlerine para aksın diye üniversite açma ticaretine girdiler.


hırslılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırslı olma durumu, muhterislik


hırssız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hırsı olmayan


hırssızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırssız olma durumu


hırt
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Sersem, budala, ahmak

2. Kaba, incelikten anlamayan (kimse)


hırtapoz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Sersem, aptal, şaşkın


hırtapozluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırtapoz olma durumu


hırtı pırtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski püskü veya işe yaramaz, değersiz eşya


hırtlamba
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Perişan, derbeder kılıklı


hırtlamba gibi giyinmek
Anlamı:

1. perişan, derbeder bir biçimde giyinmek


hırtlambası çıkmak
Anlamı:

1. perişan bir biçimde giyinmiş olmak

2. eşya, çok eskiyip dökülür durumda olmak

Örnek:

1. Koltukların hırtlambası çıktı.

1. Koltukların hırtlambası çıktı.


hırtlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sersemlik, budalalık, ahmaklık


Hırvat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırvatistan Cumhuriyeti'nde yaşayan bir halk ve bu halkın soyundan olan kimse


Özel: Evet

Lisan : Bulgarca

Hırvatça
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırvatların kullandığı Slav dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

his

İlgili Kelimeler:

hissedilmek, hissetmek, hissettirmek, hissikablelvuku, hissiselim, hissolunmak, altıncı his, galatıhis, acıma hissi, aşağılık hissi, görmüşlük hissi, suçluluk hissi, üstünlük hissi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duygu

Örnek:

1. Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar.

1. Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar.

2. Duyu

3. Sezgi, sezme


Lisan : Arapça ḥiss

hiş
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Hişt

Örnek:

1. Hiş, buraya gel!

1. Hiş, buraya gel!