hırpanileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırpanileşmek durumu

hırpanileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Derbeder, perişan, kılıksız bir duruma girmek

Örnek:

1. Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum.

1. Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum.

hırpanilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırpani olma durumu

hırs

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku

Örnek:

1. Para hırsı. Şöhret hırsı.

1. Para hırsı. Şöhret hırsı.

2. Öfke, kızgınlık

Örnek:

1. Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım.

1. Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım.

Lisan : Arapça ḥirṣ

hırs basmak

Anlamı:

1. hırslı duruma gelmek

Ön Takı : (birini)

hırs bastırmak

Anlamı:

1. aşırı ölçüde açgözlü duruma gelmek

hırs bürümek

Anlamı:

1. gözünü hırs bürümek

hırsından çatlamak

Anlamı:

1. öfkeyle birlikte aşırı derecede kıskanmak

Örnek:

1. Ben kısa yazamıyorum öykülerimi diye hırsımdan çatlıyorum.

1. Ben kısa yazamıyorum öykülerimi diye hırsımdan çatlıyorum.

hırsını alamamak

Anlamı:

1. öfkesini yenememek

hırsını yenmek

Anlamı:

1. öfkelenmemek için kendini tutmak

hırsız

İlgili Kelimeler:

hırsız adım, hırsız anahtarı, hırsız çekmecesi, hırsız feneri, hırsız kelepçe, hırsız malı, hırsız yatağı, açık kapı hırsızı, at hırsızı, deniz hırsızı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başkasının malını çalan kimse, uğru

Örnek:

1. Hırsızlar bandosuna kumanda eden Ciyanni, asıl hırsız değilmiş.

1. Hırsızlar bandosuna kumanda eden Ciyanni, asıl hırsız değilmiş.

hırsız

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oltadaki asıl iğnenin yanına takılan özel iğne

hırsız adım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağır ve sessizce yürüme biçimi

Örnek:

1. Hırsız adımlarla deniz kenarına geldi.

1. Hırsız adımlarla deniz kenarına geldi.

hırsız anahtarı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maymuncuk

hırsız çekmecesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalışma masasının gizli bölmesi

hırsız feneri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşısındakini gösterip taşıyanı göstermeyecek biçimde yapılmış önü camlı fener

hırsız gibi

Anlamı:

1. kimseye görünmeden, gizlice

Örnek:

1. Kapıda feneri söndürüp uzun süre bir hırsız gibi bekledi.

1. Kapıda feneri söndürüp uzun süre bir hırsız gibi bekledi.

hırsız kelepçe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ana su borusuna kaçak su alabilmek amacıyla bağlanan boru parçası

hırsız malı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalıntı mal

hırsız yatağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hırsızların gizlendiği yer

2. Hırsızların çok olduğu yer

hırsıza kilit olmaz

Anlamı:

1. `kötü bir iş yapmaya kararlı olan kişiyi önlemek için alınacak tedbirler yararsızdır` anlamında kullanılan bir söz

hırsıza yol göstermek

Anlamı:

1. birine bilmeyerek kötü bir işte yardımcı olmak

hırsızca

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hırsıza yakışır bir biçimde, hırsızcasına

Telaffuz : hırsı'zca

hırsızcasına

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hırsızca

Telaffuz : hırsı'zcasına

hırsızlama

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gizlice alınan, başkasına ait

Örnek:

1. Hırsızlama eşya.

1. Hırsızlama eşya.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gizlice, kimseye sezdirmeden

Örnek:

1. Güvertede birlikte gördük / Hırsızlama durduk dinledik

1. Güvertede birlikte gördük / Hırsızlama durduk dinledik