92406 kayıt bulundu.
1. `bir kimse başkasına ne yaparsa kendisi de aynı şeyle karşılaşır` anlamında kullanılan bir söz
1. `herkesin tuttuğu yoldan sen de git` anlamında kullanılan bir söz
1. `bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. `bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Aleladelik, sıradan olma durumu
1. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.
1. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , biyoloji , biyoloji , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , biyoloji , biyoloji , Erdişi
Lisan : İngilizce hermaphrodite
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Saniyede bir titreşim yapan devirli bir olayın frekansına eşit frekans birimi
Lisan : (Fizikçi Heinrich Hertz özel adından)
herzevekil
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Saçma söz
1. Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok.
1. Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok.
Lisan : Farsça herze
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , yersiz söz söylemek
2. gereksiz davranışta bulunmak
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışan (kimse)
2. Saçma sapan, gereksiz konuşan (kimse)
Lisan : Farsça herze + Arapça vekīl
Telaffuz : herze'vekil
1. bir kişiden, bir kuruldan yaptığı işler için açıklama ve savunma istemek
1. Meclis kapanacak ve orada hükûmeti hesaba çekeceklermiş.
1. Meclis kapanacak ve orada hükûmeti hesaba çekeceklermiş.
1. sayıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kâğıt üzerinde hesaplamak
1. göz önüne alınmamak
1. Çalgının şamatası hesaba katılmasa seyircinin alkışı yeter!
1. Çalgının şamatası hesaba katılmasa seyircinin alkışı yeter!
1. dikkate almak, göz önünde bulundurmak
1. Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu.
1. Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hesapçı
Lisan : Arapça ḥisābī
Telaffuz : hesa:bi: