Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
herkesin ettiği yoluna gelir
Anlamı:

1. `bir kimse başkasına ne yaparsa kendisi de aynı şeyle karşılaşır` anlamında kullanılan bir söz


herkesin geçtiği köprüden sen de geç
Anlamı:

1. `herkesin tuttuğu yoldan sen de git` anlamında kullanılan bir söz


herkesin gönlünde bir aslan yatar
Anlamı:

1. her yiğidin gönlünde bir aslan yatar


herkesin hamuru ekmeğine göredir
Anlamı:

1. `bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır` anlamında kullanılan bir söz


herkesin tenceresi kapalı kaynar
Anlamı:

1. `bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez` anlamında kullanılan bir söz


herkesin yorulduğu yere han yapılmaz
Anlamı:

1. herkesin arşınına göre bez vermezler


herkeslik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aleladelik, sıradan olma durumu

Örnek:

1. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.

1. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.


herkül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlü, kuvvetli kimse


Lisan : Herkül özel adından

herkül gibi
Anlamı:

1. güçlü, kuvvetli


hermafrodit
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , biyoloji , biyoloji , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , biyoloji , biyoloji , Erdişi


Lisan : İngilizce hermaphrodite

hermetik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalıtımlı


Lisan : Fransızca hermetique

hertz
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Saniyede bir titreşim yapan devirli bir olayın frekansına eşit frekans birimi


Lisan : (Fizikçi Heinrich Hertz özel adından)

herze

İlgili Kelimeler:

herzevekil

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Saçma söz

Örnek:

1. Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok.

1. Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok.


Lisan : Farsça herze

herze yemek
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , yersiz söz söylemek

2. gereksiz davranışta bulunmak


herzevekil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışan (kimse)

2. Saçma sapan, gereksiz konuşan (kimse)


Lisan : Farsça herze + Arapça vekīl

Telaffuz : herze'vekil

hesaba almak
Anlamı:

1. göz önünde bulundurmak


hesaba almamak (veya katmamak)
Anlamı:

1. önem vermemek


hesaba çekmek
Anlamı:

1. bir kişiden, bir kuruldan yaptığı işler için açıklama ve savunma istemek

Örnek:

1. Meclis kapanacak ve orada hükûmeti hesaba çekeceklermiş.

1. Meclis kapanacak ve orada hükûmeti hesaba çekeceklermiş.


hesaba dökmek
Anlamı:

1. sayıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kâğıt üzerinde hesaplamak


hesaba gelmez
Anlamı:

1. sayılamayacak kadar çok

2. umulmadık, beklenmedik


hesaba katılmamak
Anlamı:

1. göz önüne alınmamak

Örnek:

1. Çalgının şamatası hesaba katılmasa seyircinin alkışı yeter!

1. Çalgının şamatası hesaba katılmasa seyircinin alkışı yeter!


hesaba katmak
Anlamı:

1. dikkate almak, göz önünde bulundurmak

Örnek:

1. Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu.

1. Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu.


hesaba kitaba gelmemek
Anlamı:

1. sınırsız olmak


hesabi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hesapçı


Lisan : Arapça ḥisābī

Telaffuz : hesa:bi:

hesabı kapamak
Anlamı:

1. alacak verecek bırakmamak