92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Hergele olma durumu
1. Bu birçok şeylerin içinde kederler, zayıflamalar, açlıklar ve hergelelikler vardı.
1. Bu birçok şeylerin içinde kederler, zayıflamalar, açlıklar ve hergelelikler vardı.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Büyük bir ihtimalle
1. Bir yerde köfte filan kızartılıyordu herhâlde.
1. Bir yerde köfte filan kızartılıyordu herhâlde.
2. Belki
1. Herhâlde gelirim.
1. Herhâlde gelirim.
Telaffuz : he'rhâlde
herhangi bir, herhangi biri
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli olmayan, özellikleri iyice bilinmeyen, rastgele
Telaffuz : herha'ngi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli olmayan, rastgele (kimse veya şey)
1. Son üç senedir herhangi bir adamdan farkım yok.
1. Son üç senedir herhangi bir adamdan farkım yok.
1. zamir , zamir , zamir , zamir , Belli olmayan, rastgele biri
1. Herhangi biri gelsin.
1. Herhangi biri gelsin.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse
1. İki herif zavallıya abanıyorlar.
1. İki herif zavallıya abanıyorlar.
2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Adam
1. Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük.
1. Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük.
3. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Evin erkeği
Lisan : Arapça ḥarīf
1. isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Kızılan veya beklenmeyen bir işi yapan erkek
1. Seyfi Bey ile ilk kapışmada, herifçioğlu bir fırsatını buldu, topu elimden kapıverdi.
1. Seyfi Bey ile ilk kapışmada, herifçioğlu bir fırsatını buldu, topu elimden kapıverdi.
Telaffuz : herifçi'oğlu
1. isim , isim , isim , isim , Herif olma durumu, herife yakışır davranışta bulunma
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Karadeniz'in geçit bölgelerinde yetiştirilen, beyaz renkli, kaba ve karışık yapağılı bir tür koyun
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla
1. zamir , zamir , zamir , zamir , İnsanların bütünü, cümle âlem
1. Neylersin ölüm herkesin başında / Uyudun uyanmadın olacak
1. Neylersin ölüm herkesin başında / Uyudun uyanmadın olacak
Lisan : Farsça her + kes
Telaffuz : he'rkes
1. `insanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler` anlamında kullanılan bir söz
1. `başkaları ne söylerse söylesin, herkes kendi düşünüşüne göre iş yapar` anlamında kullanılan bir söz
1. `herkes iş yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez` anlamında kullanılan bir söz
1. `herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır` anlamında kullanılan bir söz
1. bir işin bilerek ters yapıldığını, yolunda yapılmadığını anlatan bir söz
1. `herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. `insan kendi kusurunu göremez, bilemez` anlamında kullanılan bir söz
1. `hiç kimse başkasının acısını içinde duymaz, onun yüreğini sızlatan ancak kendi acısıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Herkes tarafından
1. Öyle oldu ki o dağ dolaylarında gün geçtikçe ne olduğu ve neden gizlendiği artık herkesçe öğrenildi.
1. Öyle oldu ki o dağ dolaylarında gün geçtikçe ne olduğu ve neden gizlendiği artık herkesçe öğrenildi.
1. `başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız` anlamında kullanılan bir söz
1. `herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı` anlamında kullanılan bir söz
1. `genel kurallar herkesin istek ve ihtiyacına göre bozulamaz` anlamında kullanılan bir söz
1. `herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez` anlamında kullanılan bir söz