92406 kayıt bulundu.
haysiyet divanı, bu haysiyetle
1. isim , isim , isim , isim , Değer, saygınlık, itibar
2. Öz saygı
1. Kendinden dinlediğime göre çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi.
1. Kendinden dinlediğime göre çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi.
Lisan : Arapça ḥays̱iyyet
1. onuru incinmek
1. Bu söz haysiyetine dokundu.
1. Bu söz haysiyetine dokundu.
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Nedeniyle
1. Millî bir mesele olmak haysiyetiyle ...
1. Millî bir mesele olmak haysiyetiyle ...
Telaffuz : haysiyeti'yle
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değeri, saygınlığı olan
2. Onurlu
1. Haysiyetli bir şahsiyetin şeref hakkı haleldar edilemez.
1. Haysiyetli bir şahsiyetin şeref hakkı haleldar edilemez.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Haysiyetsiz bir biçimde
Telaffuz : haysiyetsi'zce
1. isim , isim , isim , isim , Haysiyetsiz olma durumu, haysiyetsizce davranış
2. Onursuzluk
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlıların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uç boylarında görevli sınıflarından biri
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başıboş, bir baltaya sap olamamış, apaş, serseri
1. Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor.
1. Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor.
Telaffuz : ha'yta
1. isim , isim , isim , isim , Hayta olma durumu, serserilik, başıboşluk, külhanbeylik, kabadayılık, apaşlık
1. Eski usluluğum, eski nazlılığım yavaş yavaş sinsi bir haytalığa dönmeye başlayacaktır.
1. Eski usluluğum, eski nazlılığım yavaş yavaş sinsi bir haytalığa dönmeye başlayacaktır.
1. serserice davranışlarda bulunmak
1. Ne kadar haytalık edebilirseniz gruptaki itibarınız o kadar artardı.
1. Ne kadar haytalık edebilirseniz gruptaki itibarınız o kadar artardı.
hayvan bilimi, hayvan kömürü, hayvanoğluhayvan, hayvan yemi, evcil hayvan, uzun hayvan, vahşi hayvan, yabani hayvan, yırtıcı hayvan, av hayvanı, besi hayvanı, deneme hayvanı, koşum hayvanı, kürk hayvanı, yük hayvanı, bitkimsi hayvanlar, soğukkanlı hayvanlar, kümes hayvanları
1. isim , isim , isim , isim , Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
1. İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi.
1. İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi.
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)
3. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , Kızılan bir kimseye söylenen bir söz
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
1. Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu.
1. Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu.
Lisan : Arapça ḥayvān
1. isim , isim , isim , isim , Biyolojinin, hayvanların yapı, görev, davranış ve sınıflandırmaları, yeryüzündeki dağılışlarıyla uğraşan bilim dalı, hayvanat, zooloji
1. hayvana benzer biçimde
2. iri yarı
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , akılsız, duygusuz, kaba
1. isim , isim , isim , isim , Kan ve kemik gibi organik maddelerden yapılıp hekimlikte kullanılan kömür
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle büyükbaş hayvanları beslemek için kullanılan besin maddesi
hayvanat bahçesi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hayvanlar
2. Hayvan bilimi
Lisan : Arapça ḥayvānāt
Telaffuz : hayvana:tı
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle her tür hayvanın doğal şartlarda beslendiği, korunduğu, sergilendiği büyük bahçe
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok kaba ve hoyrat
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (hayva'nca) Çok kaba ve hoyrat bir biçimde, hayvancasına
1. isim , isim , isim , isim , Kendisine şefkat ve acıma duyulan hayvan, hayvancık