Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
hayatının baharını yaşamak
Anlamı:

1. hayatının en güzel günlerini yaşamak


hayatiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaşama gücü, canlılık


Lisan : Arapça ḥayātiyyet

Telaffuz : haya:tiyet

hayatiyetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaşama gücüyle dolu, canlı

Örnek:

1. O kadar genç, o derece hayatiyetli ki gelecek yıllar kendisine tehlikeli görünmemektedir.

1. O kadar genç, o derece hayatiyetli ki gelecek yıllar kendisine tehlikeli görünmemektedir.


hayatta olmak
Anlamı:

1. yaşamak


haybe
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Boş, işe yaramaz, anlamsız iş


Lisan : Arapça ḫaybet

haybeci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen kimse


haybecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haybeci olma durumu


haybeden
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zahmet çekmeden, bedavadan


Telaffuz : ha'ybeden

haybeye kürek çekmek
Anlamı:

1. boşu boşuna uğraşmak


haycı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avlanmak istenen hayvanı veya sürüyü ürkütüp avcıya doğru yönlendiren kimse


haycılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haycı olma durumu


hayda
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Hayvanları harekete geçirmek için kullanılan söz

2. Şaşkınlık belirten bir söz


Telaffuz : ha'yda

haydalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haydalamak biçimi


haydalamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanı hızlandırmak için `hayda` diye seslenmek


haydalanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haydalanmak durumu veya biçimi


haydalanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Defedilmek, dehlenmek


haydama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haydamak işi


haydamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek

2. argo , argo , argo , argo , Kovmak, defetmek


haydan gelen huya gider
Anlamı:

1. `kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar` anlamında kullanılan bir söz


haydari

İlgili Kelimeler:

haydari yaka

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dervişlerin giydiği kolsuz, kısa, aba, hırka

2. Süzme yoğurt, sarımsak, nane, dereotu ve tereyağı karışımıyla hazırlanan bir meze türü


Lisan : Arapça ḥaydarī

Telaffuz : hayda:ri:

haydari yaka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelek, hırka vb. giysilerin açık V harfi biçimindeki yakası


haydi

İlgili Kelimeler:

haydi haydi

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz, hadi

Örnek:

1. Haydi! Sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim.

1. Haydi! Sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim.

2. Kabul ve onama bildiren bir söz

3. Hafifseme, alay etme belirten bir söz

Örnek:

1. Haydi oradan be maskara. Bunları başkasına anlat!

1. Haydi oradan be maskara. Bunları başkasına anlat!

4. `Hoş görme` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Haydi gelmedi, bari bir haber göndereydi!

1. Haydi gelmedi, bari bir haber göndereydi!

5. zarf , zarf , zarf , zarf , Haydi haydi

Örnek:

1. Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene.

1. Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene.


Telaffuz : ha'ydi

haydi canım sen de
Anlamı:

1. `böyle şey olmaz, sana inanmam` anlamında kullanılan bir söz


haydi haydi
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kolaylıkla, rahatlıkla

Örnek:

1. Ancak bütün dünyada bir bunalım içinde bulunan opera, bizde haydi haydi bocalamaktadır.

1. Ancak bütün dünyada bir bunalım içinde bulunan opera, bizde haydi haydi bocalamaktadır.

2. Olsa olsa, en çoğu

Örnek:

1. Bu mala haydi haydi bin lira versinler.

1. Bu mala haydi haydi bin lira versinler.


haydi oradan
Anlamı:

1. kovmak, azarlamak için kullanılan bir söz

2. haydi canım sen de