Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
hatır almak
Anlamı:

1. gönül almak


hatır belasına
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Birine duyulan sevgi ve saygı dolayısıyla

2. İstemeye istemeye


hatır eylemek
Anlamı:

1. hatırlamak

Örnek:

1. Benim Orhan isminde bir tanıdığım olmadığından, başka bir nam altında bir nankörü hatır eylemiş olsan bile...

1. Benim Orhan isminde bir tanıdığım olmadığından, başka bir nam altında bir nankörü hatır eylemiş olsan bile...


hatır gönül bilmek (veya saymak veya tanımak)
Anlamı:

1. kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymak


hatır gönül yapmak
Anlamı:

1. birini tutum ve davranışlarıyla mutlu etmek


hatır gönül yıkmak (veya kırmak)
Anlamı:

1. kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymamak


hatır hatır
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hatır hutur


hatır hutur
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Değişik biçimlerde ses çıkararak (kesmek, yemek, koparmak, kaşımak vb.), hatır hatır


hatır için çiğ tavuk yemek
Anlamı:

1. bir kişiyi gücendirmemek için yapılması güç olan şeyleri bile yapmak


hatır senedi
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Gerçek bir ticari işleme ve bir alacağa dayanmayan, gerçek duruma uymayan, yalnız herhangi bir kişiye para sağlamak amacıyla düzenlenerek imzalanan senet


hatır sormak
Anlamı:

1. hâl hatır sormak

Örnek:

1. Önce karşılıklı hatır sormakla başlayan konuşmaların ardından, tarlaların durumuna geçti.

1. Önce karşılıklı hatır sormakla başlayan konuşmaların ardından, tarlaların durumuna geçti.


hatıra

İlgili Kelimeler:

hatıra defteri

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Anı

Örnek:

1. Hatıralarımızda onun hüviyeti harp cephesinde bir yalçın tepe hâlinde kaldı.

1. Hatıralarımızda onun hüviyeti harp cephesinde bir yalçın tepe hâlinde kaldı.

2. Andaç, anmalık, yadigâr


Lisan : Arapça ḫāṭira

Telaffuz : ha:tıra

hatıra (veya hatır ve hayale) gelmemek
Anlamı:

1. bir şeyin gerçekleşeceği, olacağı hiç düşünülmemek

Örnek:

1. Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.

1. Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.


hatıra defteri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anılık

Örnek:

1. Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik.

1. Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik.


hatırat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anılar

Örnek:

1. Hatıratım yalnız benim değil biraz da tarihin, münhasıran tarihindir.

1. Hatıratım yalnız benim değil biraz da tarihin, münhasıran tarihindir.


Lisan : Arapça ḫāṭirāt

Telaffuz : ha:tıra:tı

hatırı için
Anlamı:

1. bir kimsenin gönlü hoş olsun diye

Örnek:

1. Ama bunca eziyete sırf oğlunun hatırı için katlandığına emin değildi artık.

1. Ama bunca eziyete sırf oğlunun hatırı için katlandığına emin değildi artık.


hatırı kalmak
Anlamı:

1. gücenmek, kırılmak

Örnek:

1. Eve geldiğiniz, gittiğiniz, bir yerde rastlaştığımız zaman elimi saygıyla öpmezseniz hatırım kalır.

1. Eve geldiğiniz, gittiğiniz, bir yerde rastlaştığımız zaman elimi saygıyla öpmezseniz hatırım kalır.


Ön Takı : (birinin)

hatırı sayılır
Anlamı:

1. oldukça çok

Örnek:

1. Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu.

1. Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu.

2. önemli, saygın, saygıdeğer

Örnek:

1. Sabit Bey ağabey mahalle tulumbacıları arasında en hatırı sayılır adamlardandır.

1. Sabit Bey ağabey mahalle tulumbacıları arasında en hatırı sayılır adamlardandır.


hatırına bir şey gelmesin
Anlamı:

1. bir düşüncede, sözde veya davranışta kötü bir amaç güdülmediğini anlatan bir söz


hatırına gelmek
Anlamı:

1. hatırlamak, aklına gelmek

Örnek:

1. İçeriyi dinlemediği hatırına geldi.

1. İçeriyi dinlemediği hatırına geldi.


hatırına getirmek
Anlamı:

1. hatırlamasına yol açmak

2. hatırlamak

Örnek:

1. Tüfeğini omzuna vurup çapraz fişeklerini kuşanan bir kişinin ölümü hatırına getirmesi garip olmaz mı?

1. Tüfeğini omzuna vurup çapraz fişeklerini kuşanan bir kişinin ölümü hatırına getirmesi garip olmaz mı?


hatırında kalmak
Anlamı:

1. unutmamak, hatırlamak

Örnek:

1. Birçok söz daha söylemişti. Hepsi hatırımda kalmamış olsa gerek.

1. Birçok söz daha söylemişti. Hepsi hatırımda kalmamış olsa gerek.


hatırında olmak
Anlamı:

1. unutmamış olmak

Örnek:

1. Çok güzel hatırımdadır ki bu yemek beni şaşırttı.

1. Çok güzel hatırımdadır ki bu yemek beni şaşırttı.


hatırında tutmak
Anlamı:

1. -de , -de , -de , -de , unutmamak


hatırından (veya hatır ve hayalinden) geçmemek
Anlamı:

1. aklına gelmemek, düşünmemek

Örnek:

1. Herhangi bir devletin İstanbul'a taarruzu artık hatırından geçmiyordu.

1. Herhangi bir devletin İstanbul'a taarruzu artık hatırından geçmiyordu.