92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Yanlışlarıyla doğrularıyla, her şeyiyle
1. Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden, hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti.
1. Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden, hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hatası olmayan, yanlışlığı bulunmayan
1. Hatasız bir ödev.
1. Hatasız bir ödev.
1. `insan yanılmamak için ne kadar dikkat ederse etsin yine yanılır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ha'tay
1. yanılmak
1. Bu soruya evet cevabını vermekle bir hataya düşmüş sayılmayız.
1. Bu soruya evet cevabını vermekle bir hataya düşmüş sayılmayız.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sesi işitilen fakat kendisi görülmeyen
2. isim , isim , isim , isim , Gaipten işitilen ses
3. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Gaipten seslenir gibi haber veren melek
Lisan : Arapça hātif
Telaffuz : ha:tif
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mimarlık , mimarlık , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mimarlık , mimarlık , Ağırlığı yatay olarak dağıtmak ve duvarların düşey doğrultudaki çatlamalarını önlemek için yatay olarak boydan boya yerleştirilen ahşap, tuğla veya beton bağlama ögesi
1. İki saattir eski, sararmış hatılları sayıyordu.
1. İki saattir eski, sararmış hatılları sayıyordu.
Lisan : Arapça ḫaṭīl
hatim duası, hatmetmek
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Kur'an'ın tamamını okuma
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Sona erdirme, bitirme
Lisan : Arapça ḫatm
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Kur'an'ın tamamı okunduktan sonra yapılan dua
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Son, sonuç
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Son deyiş
Lisan : Arapça ḫātime
Telaffuz : ha:time
1. isim , isim , isim , isim , Konuşmacı
1. Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti.
1. Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti.
2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Cuma ve bayram namazından önce camilerde hutbe okuyan kimse
Lisan : Arapça ḫaṭīb
Telaffuz : hati:bi
1. isim , isim , isim , isim , Konuşmacılık
1. Tatil saatlerinde hatiplik idmanları yapardık.
1. Tatil saatlerinde hatiplik idmanları yapardık.
hatır belasına, hatır senedi, istifsarıhatır, komşu hatırı
1. isim , isim , isim , isim , Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd
2. Gönül, kalp
1. Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme.
1. Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme.
3. Birine karşı duyulan saygı, sevgi
1. Hatırınız için bu işi yaptım.
1. Hatırınız için bu işi yaptım.
4. Durum, keyif, hâl
1. Hatırını sormak.
1. Hatırını sormak.
Lisan : Arapça ḫāṭir