Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
harcayıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak harcamak


Telaffuz : harcayı'vermek

harcetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Harcetmek işi


harcetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Harcama yapmak

Örnek:

1. Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı.

1. Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı.


Lisan : Arapça ḫarc + Türkçe etmek

Telaffuz : ha'rcetmek

harcı olmamak
Anlamı:

1. bir iş, birinin yapabileceği nitelikte olmamak

Örnek:

1. Gitmeyin, uzaktan davulun sesi hoş gelir, yazı yaban, sizin harcınız değil, dedik.

1. Gitmeyin, uzaktan davulun sesi hoş gelir, yazı yaban, sizin harcınız değil, dedik.


harcıâlem
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herkesin alabileceği, herkesin kullanabileceği, herkesin işine yarayan, her keseye uygun

Örnek:

1. Pamuklu kumaş harcıâlemdir.

1. Pamuklu kumaş harcıâlemdir.

2. Hiçbir özelliği olmayan, yeniliği olmayan, basmakalıp

Örnek:

1. O mesleğe girenleri hırpalamak, gülünçleştirmek, karalamak gibi kolay ve harcıâlem eğilime kapılmak çok sakıncalı bir tutumdur.

1. O mesleğe girenleri hırpalamak, gülünçleştirmek, karalamak gibi kolay ve harcıâlem eğilime kapılmak çok sakıncalı bir tutumdur.


Lisan : Arapça ḫarc + ʿālem

Telaffuz : ha'rcıa:lem

harcıâlem olmak
Anlamı:

1. çok tanınmak, yaygın olarak bilinmek

Örnek:

1. Burada artık bütün dünyaca harcıâlem olacak kadar tanınmaya yüz tutmuş Ömer Hayyam'ı tanıtmaya başlamıştı.

1. Burada artık bütün dünyaca harcıâlem olacak kadar tanınmaya yüz tutmuş Ömer Hayyam'ı tanıtmaya başlamıştı.


harcırah
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yolluk


Lisan : Arapça ḫarc + Farsça rāh

Telaffuz : ha'rcıra:hı

harçlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapılması için harç ödenen

2. Harç ile örülmüş

Örnek:

1. Harçlı duvar.

1. Harçlı duvar.

3. Süslerle bezenmiş (giysi)


harçlık

İlgili Kelimeler:

vekilharçlık, cep harçlığı, yol harçlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ufak tefek gereksinimler için harcanacak para

Örnek:

1. Cebinden cüzdanını çıkarıp çocukları için harçlık dağıttı.

1. Cebinden cüzdanını çıkarıp çocukları için harçlık dağıttı.


harçsız

İlgili Kelimeler:

borçsuz harçsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Harcı olmayan


harçsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Harçsız olma durumu


hardal

İlgili Kelimeler:

hardal gazı, hardal rengi, hardal yakısı, akhardal, sarımsak hardalı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, 100-150 santimetre yüksekliğinde, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)

2. Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu

Örnek:

1. Sofra hardalı.

1. Sofra hardalı.


Lisan : Arapça ḫardal

hardal gazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deriyi tahriş ederek solunum yollarını ve gözleri etkileyen, yiyeceklerle birlikte alınması durumunda yemek borusu ve bağırsaklarda ağır yaralar açan kimyasal silah


hardal rengi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirli sarı renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


hardal yakısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Halk hekimliğinde, kâğıda yapıştırılan hardal tozunun nemlendirilip ağrılı yere uygulanması biçiminde kullanılan ağrı giderici malzeme


hardalımsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hardalsı


hardaliye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine hardal katılarak yapılan üzüm şırası

Örnek:

1. Edirne'nin hardaliyesi.

1. Edirne'nin hardaliyesi.


Lisan : Arapça ḫardaliyye

Telaffuz : harda:liye

hardallı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hardalı olan


hardallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hardal yapımında kullanılan malzeme

2. Hardal konulan kap


hardalsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hardala benzeyen, hardalı andıran, hardal gibi, hardalımsı

Örnek:

1. Hardalsı meyve.

1. Hardalsı meyve.


hardalsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hardalı olmayan


hare
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır

Örnek:

1. Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak.

1. Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak.

2. Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş

3. Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları


Lisan : Farsça ḫāre

Telaffuz : ha:re

harekât

İlgili Kelimeler:

amfibi harekât, çıkarma harekâtı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Davranışlar, işler

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Belli bir amaç gözetilerek bir askerî birliğe yaptırılan manevra, çarpışma, çevirme, kovalama vb. işler

Örnek:

1. İzmir harekâtı on beş gün içinde amacına ulaştı.

1. İzmir harekâtı on beş gün içinde amacına ulaştı.


Lisan : Arapça ḥarekāt

Telaffuz : harekâ:tı

hareke
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret


Lisan : Arapça ḥareke

hareke koymak
Anlamı:

1. harekelemek