Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
harap olmak
Anlamı:

1. harap duruma gelmek, haraplaşmak, perişan olmak

Örnek:

1. Parkın eski güzelliği kalmadı, ne kadar harap oldu.

1. Parkın eski güzelliği kalmadı, ne kadar harap oldu.


haraplaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haraplaşmak işi


haraplaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Harap duruma gelmek, viran olmak, perişan olmak


haraplık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Harap olma durumu, yıkkınlık, harabilik, harabiyet


harar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval

Örnek:

1. Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi.

1. Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi.


Lisan : Arapça ḫarār

harar gibi
Anlamı:

1. içine çok şey alabilen, geniş, büyük (eşya)


hararet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıcaklık

Örnek:

1. İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı.

1. İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı.

2. Susama, susuzluk

Örnek:

1. Çay, harareti giderir.

1. Çay, harareti giderir.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşkunluk, ateşlilik

Örnek:

1. Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı,

1. Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı,


Lisan : Arapça ḥarāret

Telaffuz : hara:ret

hararet basmak
Anlamı:

1. çok susamak

2. vücut ısısı artmak


hararet kesmek (veya söndürmek)
Anlamı:

1. susuzluğu gidermek


hararet vermek
Anlamı:

1. susatmak


hararetlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hararetlendirmek işi


hararetlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Hararetlenmesine yol açmak


hararetlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hararetlenmek işi


hararetlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Isısı artmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Canlanmak, kızışmak

Örnek:

1. Tartışma hararetlendi.

1. Tartışma hararetlendi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuda çok heyecanlı olmak, coşmak

Örnek:

1. Şakir Bey arkasından gelerek fikrini müdafaa için hararetleniyordu.

1. Şakir Bey arkasından gelerek fikrini müdafaa için hararetleniyordu.


hararetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Isısı, sıcaklığı fazla olan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşkun, ateşli, canlı

Örnek:

1. Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu.

1. Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu.


hararetlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hararetli olma durumu


haraşo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür yün örgüsü


Lisan : Rusça

haraza
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kavga, gürültü, karışıklık

Örnek:

1. Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?

1. Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Öfke, sinir


haraza
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sığırın öd kesesinden çıkan taş


harbe
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kısa mızrak

2. Harbi


Lisan : Arapça ḥarbe

harbi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşli silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk, harbe

2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Doğru sözlü, mert

Örnek:

1. Camiada onu pek ciddiye almazlar ama ben severim, harbi kızdır.

1. Camiada onu pek ciddiye almazlar ama ben severim, harbi kızdır.

3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Temiz, hilesiz


Lisan : Arapça ḥarbī

harbî
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tarih , tarih , sıfat , sıfat , tarih , tarih , Savaşla ilgili

2. isim , isim , isim , isim , Osmanlı Devleti ile henüz barış durumunda bulunmayan, bir antlaşma yapmamış devletler ve bu devletlerin uyrukları

3. isim , isim , isim , isim , Osmanlı ülkelerinde ticaretle uğraşan yabancı uyruklu kimse


Lisan : Arapça ḥarbī

Telaffuz : harbi:

harbi konuşmak
Anlamı:

1. dosdoğru, gerçeği gizlemeden konuşmak


harbici
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğrucu


harbicilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğruculık