1. -i , -i , -i , -i , Harcama yapmak
1. Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı.
1. Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı.
Lisan : Arapça ḫarc + Türkçe etmek
Telaffuz : ha'rcetmek