Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
haç çıkarmak
Anlamı:

1. Hristiyanlar, sağ ellerini alın, karın, iki omuz başı ve göğüs hizasına götürerek haç biçiminde tapınma işaretini yapmak, istavroz çıkarmak

Örnek:

1. Beraber eski kilise harabesine girdiler, kadın burada haç çıkardı.

1. Beraber eski kilise harabesine girdiler, kadın burada haç çıkardı.


hacamat

İlgili Kelimeler:

hacamat baltası, hacamat şişesi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz, bardak veya şişe oturtarak kan alma

2. argo , argo , argo , argo , Hafif yaralama


Lisan : Arapça ḥacāmet

hacamat baltası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacamat için kullanılan kesici küçük araç


hacamat etmek
Anlamı:

1. hacamat yoluyla kan almak

2. argo , argo , argo , argo , hafifçe yaralamak


hacamat şişesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacamat yapmak için kullanılan, ağzı dibinden dar şişe


hacamatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacamat yapan kimse


hacamatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacamatçının yaptığı iş


hacamatlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacamatlamak işi


hacamatlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , argo , argo , -i , -i , argo , argo , Hafifçe yaralamak


hacca gitmek
Anlamı:

1. Müslümanlıkta, hac amacıyla Mekke'ye gitmek

2. Hristiyanlıkta, kutsal sayılan yerlere gitmek


haccetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haccetmek işi


haccetmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek

2. Hristiyanlıkta kutsal sayılan yerleri ziyaret etmek


Lisan : Arapça ḥacc + Türkçe etmek

Telaffuz : ha'ccetmek

hacet

İlgili Kelimeler:

hacet kapısı, hacet penceresi, hacet tepesi, hacet yeri, defihacet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir şey için gerekli olma, ihtiyaç, gereklilik, lüzum

Örnek:

1. Bu kadar külfete hacet yok.

1. Bu kadar külfete hacet yok.

2. Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek

Örnek:

1. Bu devri yüz defa yapabildiniz mi mutlaka her hacetiniz de yerine gelir.

1. Bu devri yüz defa yapabildiniz mi mutlaka her hacetiniz de yerine gelir.

3. İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey

Örnek:

1. Zile basacaktı, hacet kalmadı.

1. Zile basacaktı, hacet kalmadı.

4. İdrar veya dışkı


Lisan : Arapça ḥācet

Telaffuz : ha:cet

hacet dilemek
Anlamı:

1. istekte bulunmak

Örnek:

1. Artık ne hacet dilese, ne murat etse oluyor.

1. Artık ne hacet dilese, ne murat etse oluyor.


hacet görmek
Anlamı:

1. gerekli bulmak, gerekli saymak

Örnek:

1. Kendi kuvvetlerini ve yiğitliklerini söylemeye, vaka ile tespit etmeye hacet görmüyorlar.

1. Kendi kuvvetlerini ve yiğitliklerini söylemeye, vaka ile tespit etmeye hacet görmüyorlar.

2. tuvalete gitmek

3. alışveriş yapmak


hacet kalmamak
Anlamı:

1. gereği olmamak

Örnek:

1. Lakin zora hacet kalmadı.

1. Lakin zora hacet kalmadı.


hacet kapısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Dua etmek veya dilekte bulunmak için gidilen türbe, mezar vb., hacet penceresi


hacet penceresi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacet kapısı


hacet tepesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde yapılan duanın kabul olunacağına inanılan tepe


hacet yeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tuvalet


hacet yok
Anlamı:

1. `gerekliği yok, gerekli değil, istemez` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Hiç üzülmeyin, yemin etmenize de hiç hacet yok.

1. Hiç üzülmeyin, yemin etmenize de hiç hacet yok.


haceti olmak
Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , tuvalete gitmesi gerekmek


hacetini yapmak (veya görmek)
Anlamı:

1. küçük veya büyük abdestini yapmak


hacı

İlgili Kelimeler:

hacıağa, hacı devesi, hacı fışfış, hacı yağı, hacıyatmaz, Hacıyolu, hacılarkuşağı, Hacılaryolu, hacısı hocası

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Din buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman

2. Kudüs, Efes vb. kutsal bir yeri ziyaret etmiş olan Hristiyan


Lisan : Arapça ḥācc

hacı bekler gibi beklemek
Anlamı:

1. büyük bir sabırsızlıkla beklemek


Ön Takı : (birini)