Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
haberleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberleşebilmek işi


haberleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Haberleşme ihtimali veya imkânı bulunmak


haberleşilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberleşilmek işi


haberleşilmek fiil
Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Haberleşme işi yapılmak


haberleşme

İlgili Kelimeler:

kitle haberleşmesi

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , İletişim

2. Yazışma


haberleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bir durumu karşılıklı olarak iletmek, karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek


haberleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberleştirmek işi


haberleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Haberleşme işini yaptırmak


haberli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan

Örnek:

1. Haberli konuk.

1. Haberli konuk.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermiş veya almış olarak

Örnek:

1. Biz oraya haberli gittik.

1. Biz oraya haberli gittik.


haberli olmak
Anlamı:

1. öğrenmiş olmak, haber almış bulunmak

Örnek:

1. En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar.

1. En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar.


haberlik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Haber durumunda olan


haberlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberli olma durumu


habersiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan, bihaber

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermeden, habersizce, bihaber

Örnek:

1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.

1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.


habersizce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice

Örnek:

1. Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı.

1. Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı.


Telaffuz : habersi'zce

habersizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Habersiz olma durumu, bihaberlik


habeş
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Derisinin rengi çok koyu esmer olan (kimse)


Lisan : Arapça ḥabeş

Habeş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiyopyalı


Özel: Evet

Lisan : Arapça ḥabeş

Habeşî
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiyopyalı


Özel: Evet

Telaffuz : habeşi:

habip
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sevgili


Lisan : Arapça ḥabīb

Telaffuz : habi:bi

habis
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kötü, alçak, soysuz (kimse)

2. Kötücül (hastalık veya ur)

Örnek:

1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.

1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü, uğursuz

Örnek:

1. Derhâl içinden tövbe edip zihninden kışkışladı bu habis fikirleri.

1. Derhâl içinden tövbe edip zihninden kışkışladı bu habis fikirleri.


Lisan : Arapça ḫabīs̱

habislik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Habis olma durumu

Örnek:

1. Bu evde her türlü habislik Mesut Bey'in namına dönerdi.

1. Bu evde her türlü habislik Mesut Bey'in namına dönerdi.


habitat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yerleşme, oturma

2. Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer, yurt


Lisan : İngilizce habitat

habitus
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojik görünüş


Lisan : Latince

hac
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belli aylarında ziyaret edilmesi

2. İslam'ın beş şartından biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti


Lisan : Arapça ḥacc

haç
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip


Lisan : Farsça hāc