92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Haberleşme ihtimali veya imkânı bulunmak
kitle haberleşmesi
1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , İletişim
2. Yazışma
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bir durumu karşılıklı olarak iletmek, karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
1. Haberli konuk.
1. Haberli konuk.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermiş veya almış olarak
1. Biz oraya haberli gittik.
1. Biz oraya haberli gittik.
1. öğrenmiş olmak, haber almış bulunmak
1. En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar.
1. En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan, bihaber
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermeden, habersizce, bihaber
1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.
1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice
1. Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı.
1. Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı.
Telaffuz : habersi'zce
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Derisinin rengi çok koyu esmer olan (kimse)
Lisan : Arapça ḥabeş
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sevgili
Lisan : Arapça ḥabīb
Telaffuz : habi:bi
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kötü, alçak, soysuz (kimse)
2. Kötücül (hastalık veya ur)
1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.
1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü, uğursuz
1. Derhâl içinden tövbe edip zihninden kışkışladı bu habis fikirleri.
1. Derhâl içinden tövbe edip zihninden kışkışladı bu habis fikirleri.
Lisan : Arapça ḫabīs̱
1. isim , isim , isim , isim , Habis olma durumu
1. Bu evde her türlü habislik Mesut Bey'in namına dönerdi.
1. Bu evde her türlü habislik Mesut Bey'in namına dönerdi.
1. isim , isim , isim , isim , Yerleşme, oturma
2. Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer, yurt
Lisan : İngilizce habitat
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojik görünüş
Lisan : Latince
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belli aylarında ziyaret edilmesi
2. İslam'ın beş şartından biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti
Lisan : Arapça ḥacc
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip
Lisan : Farsça hāc