güvenoyu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için milletvekillerinin verdiği oy

Örnek:

1. Bakanlar Kurulunun programı Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur.

1. Bakanlar Kurulunun programı Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur.

Telaffuz : güve'noyu

güvenoyu almak

Anlamı:

1. hükûmetin tutumu milletvekilleri tarafından onaylanmak

güvenoyu vermek

Anlamı:

1. hükûmetin tutumu ile ilgili olarak milletvekilleri tarafından olumlu oy kullanılmak

güvensiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başkalarına güvenmeyen, itimatsız

güvensizce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Güvensiz bir biçimde, güvensiz olarak

Telaffuz : güvensi'zce

güvensizlik

İlgili Kelimeler:

güvensizlik önergesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvensiz olma durumu, itimatsızlık

Örnek:

1. Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır.

1. Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır.

güvensizlik duymak

Anlamı:

1. güvenmemek

Örnek:

1. Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere.

1. Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere.

güvensizlik önergesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hükûmetin uygulamalarına karşı gösterilen itimatsızlığı belirten belge

güvercin

İlgili Kelimeler:

güvercinboynu, güvercingöğsü, gökgüvercin, tahtalı güvercin, taklacı güvercin, kaya güvercini

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Güvercingillerden, hızlı ve uzun zaman uçabilen, kısa vücutlu, sık tüylü, evcilleşmiş birçok türü bulunan, yemle beslenen bir tür kuş (Columba)

Örnek:

1. Duvarda, güneşe karşı / Göğsünü kabartan bir güvercin / İçimde öksüzün gözyaşı / Yıkılan yıllar için

1. Duvarda, güneşe karşı / Göğsünü kabartan bir güvercin / İçimde öksüzün gözyaşı / Yıkılan yıllar için

güvercinboynu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşil, mavi ve pembe arasında dalgalanır gibi görünen renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Telaffuz : güverci'nboynu

güvercingiller

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Güvercin, kumru vb. kuşları içine alan geniş bir familya

güvercingöğsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşil ile mavi arasında böcekkabuğuna benzer dalgalı ve değişken renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Telaffuz : güverci'ngöğsü

güvercinler

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Güvercin, kumru vb. kuşları içine alan takım

güvercinlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evcil güvercin yetiştirmek için hazırlanmış yer

guvernör

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Devlet bankasını yöneten kimse

Örnek:

1. Merkez Bankası guvernörü.

1. Merkez Bankası guvernörü.

2. Bir kamu kuruluşunu veya özel kuruluşu yöneten kimse

Lisan : Fransızca gouverneur

güverte

İlgili Kelimeler:

alt güverte, hafif güverte, üst güverte, tente güvertesi

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemide ambar ve kamaraların üstü

Örnek:

1. Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım.

1. Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım.

Lisan : İtalyanca coverta

Telaffuz : güve'rte

güveyfeneri

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Patlıcangillerden, kırmızı ve ekşimsi meyvesi idrar söktürücü olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki, gelin otu (Physalis alkekengi)

Telaffuz : güve'yfeneri

güveyi

İlgili Kelimeler:

güveyi yemeği, iç güveyi, iç güveyisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damat

güveyi girmek

Anlamı:

1. erkek, evlenmek

Örnek:

1. Kostüm yeni, potinler yeni, gömlek yeni. Güveyi mi giriyorsun çapkın?

1. Kostüm yeni, potinler yeni, gömlek yeni. Güveyi mi giriyorsun çapkın?

2. iç güveyisi girmek

güveyi olmadık ama kapı dışında bekledik

Anlamı:

1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , `konuyu iyi bilmesek de çok da yabancısı değiliz` anlamında kullanılan bir söz

güveyi yemeği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkekevi tarafından düğün akşamı akraba ve yakınlara verilen yemek

güveyilik

İlgili Kelimeler:

iç güveyilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damatlık

güvez

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mora çalan kırmızı renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Bıyıkları tıraşlı bir uşak sağ tarafta üstü koyu güvez çuha ile kaplanmış bir kapı açtı.

1. Bıyıkları tıraşlı bir uşak sağ tarafta üstü koyu güvez çuha ile kaplanmış bir kapı açtı.

güya

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sözde, sanki

Örnek:

1. Onlara çaktırmadan güya konuştuklarımızı yazıyorum.

1. Onlara çaktırmadan güya konuştuklarımızı yazıyorum.

Lisan : Farsça gūyā

Telaffuz : gü:ya:

güz

İlgili Kelimeler:

güz çiğdemi, güz dönemi, güz noktası, ilkgüz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonbahar

Örnek:

1. Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi.

1. Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi.

2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , 22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim