Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
güvenebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Güvenme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Ama sana ne ölçüde güvenebileceğimizi bilmiyoruz.

1. Ama sana ne ölçüde güvenebileceğimizi bilmiyoruz.


güveni olmak
Anlamı:

1. güvenmek, inanmak


Ön Takı : (birine veya bir şeye)

güveni sarsılmak
Anlamı:

1. güveni kalmamak


güvenilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenilebilmek durumu


güvenilebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Güvenilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Merdivenleri inerken öğretmenler arasında, gençlik mahfilinde kimlere güvenilebileceğini gözden geçirdi.

1. Merdivenleri inerken öğretmenler arasında, gençlik mahfilinde kimlere güvenilebileceğini gözden geçirdi.


güvenilir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güven duygusu veren, güvenilen, itimatlı

Örnek:

1. Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim.

1. Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim.


güvenilirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenilir olma durumu

2. Alınan borcun geri ödenebileceğine dair güvence, kredibilite


güvenilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güven duyulma, güvenle bakılma


güvenilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Kendisine güven duyulmak

Örnek:

1. Görevini benimseyen insanlara güvenilir.

1. Görevini benimseyen insanlara güvenilir.


güvenirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenilirlik


güveniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenme işi


güvenli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güven verici, emniyetli, emin

Örnek:

1. Kendinden güvenli ama içi sıkılan bir durumu vardı.

1. Kendinden güvenli ama içi sıkılan bir durumu vardı.


güvenlik

İlgili Kelimeler:

güvenlik borusu, güvenlik engeli, güvenlik görevlisi, güvenlik şeridi, güvenlik vanası, millî güvenlik, sosyal güvenlik, kamu güvenliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet


güvenlik borusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buharlı tesisatta basıncın belirli bir değerin üstüne çıkmasını önleyen U biçimli boru


güvenlik engeli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müze, sergi vb. yerlerde gerildiği yerin gerisine geçişi yasaklayan ip, naylon, zincir vb. maddelerden yapılmış engel


güvenlik görevlisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenliği sağlamakla görevli kimse

Örnek:

1. İleride, laboratuvarın geniş sahasını çevreleyen gri duvarların dibinde iki güvenlik görevlisi sigara içiyorlardı.

1. İleride, laboratuvarın geniş sahasını çevreleyen gri duvarların dibinde iki güvenlik görevlisi sigara içiyorlardı.


güvenlik şeridi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otoyollarda kesiksiz çizgiyle belirlenen ve en sağ şeritte bulunan, acil durumlarda cankurtaran, itfaiye, polis vb. araçların gidebilmesi için ayrılmış yol bölümü, emniyet şeridi

2. Suç kanıtlarının kaybolmaması için güvenlik güçlerinin olay yerini çevirdiği şerit


güvenlik vanası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buharlı tesisatta basınç belirli bir değerin üstüne çıktığında açılarak tesisatın güvenliğini sağlayan vana, emniyet supabı


güvenlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenli olma durumu


güvenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenmek işi


güvenme dostuna, saman doldurur postuna
Anlamı:

1. `dost sandığın birtakım kimseler sana kolaylıkla kötülük edebilirler` anlamında kullanılan bir söz


güvenme varlığa, düşersin darlığa
Anlamı:

1. `varlıklarına güvenerek ölçüsüz harcamalarda bulunanlar daha sonraları sıkıntıya düşebilirler` anlamında kullanılan bir söz


güvenmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek

Örnek:

1. Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?

1. Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?


güvenmelik
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sözleşme yapılırken, taraflardan birinin diğerine işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parası, kapora


güvenmelik vermek
Anlamı:

1. bir kimseye pazarlığında anlaşılmış bir paranın küçük bir bölümünü önceden vermek, kapora vermek