92406 kayıt bulundu.
güven ışığı, güven mektubu, güven oylaması, güvenoyu, güven yazısı, öz güven
1. isim , isim , isim , isim , Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat
1. Dediklerimin gerçekliği bozmadığına güvenim var.
1. Dediklerimin gerçekliği bozmadığına güvenim var.
2. Yüreklilik, cesaret
1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Karanlık odada, çalışabilecek kadar ışık sağlayan, duyar katı etkilemeyen özel yapıda bir lambadan elde edilen ışık
1. isim , isim , isim , isim , Gittiği yerin devlet başkanına sunması için kendi devlet başkanı tarafından bir elçiye verilen belge, itimat mektubu, itimatname
1. isim , isim , isim , isim , Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için mecliste yapılan oylama
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Belirli bir nicelikteki para için, bir bankanın yükümlülüğü altında, üçüncü bir kişi yararına bir başka bankada veya aracısında açtırılan hesap, akreditif
1. isim , isim , isim , isim , Güvenme duygusu, itimat
1. Anneler babalar çocuklarını yarına güvençle yetiştireceklerdir.
1. Anneler babalar çocuklarını yarına güvençle yetiştireceklerdir.
güvence akçesi, yaşam güvencesi
1. isim , isim , isim , isim , Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
2. Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Herhangi bir sorumluluk yerine getirilmediğinde karşı tarafça el konulacak olan para, depozit, depozito
1. bir anlaşmada taraflardan biriyle ilgili olarak sorumluluğu yüklenmek, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek
2. bir sorumluluk karşılığı olarak para vb. ortaya koymak, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güvencesi olmayan, güvence sağlamayan, garantisiz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güvenen, itimadı olan
1. Benim gerçek kimselerle uğraştığımdan kesinkes güvençli.
1. Benim gerçek kimselerle uğraştığımdan kesinkes güvençli.
1. yardım ve yarar beklediği kimse, yer veya şeyden iyilik gelmemek