92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Siyahtan kül rengine kadar değişen renklerde, kuyrukları diğer karamanlara göre daha küçük, kuzularından bukleli post alınabilen ve Batı Toroslar bölgesinde yetiştirilen bir tür koyun
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Güney Kutbu'ndan Ekvator'a kadar olan bölge
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , İki kutuptan Ekvator'un güney tarafında yer alan kutup bölgesi
Özel: Evet
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güney doğrultusunun ufuk üzerinde göğü deldiği nokta
1. isim , isim , isim , isim , Güney yarım kürede gözlenebilen bir takımyıldızın adı
Özel: Evet
Telaffuz : güne'ybalığı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güney bölgelerinden olan (kimse veya topluluk), Cenuplu
2. Türkiye'nin güneyinde bulunan illerden olan (kimse), Cenuplu
1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : güne'ysınır
1. isim , isim , isim , isim , Rize iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : güne'ysu
1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : gü'ngören
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Güneş ışığı almayan (yer)
1. Güngörmez, rutubetli mezbele hâlini almış müteaffin aralıklardan sefaletin kokusu sızıyordu.
1. Güngörmez, rutubetli mezbele hâlini almış müteaffin aralıklardan sefaletin kokusu sızıyordu.
Telaffuz : gü'ngörmez
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İyi yaşamış
1. Anadolu şoförlerinin birçoğunda ben böyle güngörmüş, hâline göre para yemiş eski kibarlar hâli gördüm.
1. Anadolu şoförlerinin birçoğunda ben böyle güngörmüş, hâline göre para yemiş eski kibarlar hâli gördüm.
2. Birçok hayat deneyimi bulunan (kimse)
1. Ayşe Hanım, güngörmüş, yaş yaşamış kadındır.
1. Ayşe Hanım, güngörmüş, yaş yaşamış kadındır.
Telaffuz : gü'ngörmüş
1. isim , isim , isim , isim , Güngörmüş olma durumu
1. Çok güngörmüşlüğünüz var, söyleyin bakalım, ben ne yapayım?
1. Çok güngörmüşlüğünüz var, söyleyin bakalım, ben ne yapayım?
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Gurup zamanı
2. Batı, garp
1. Köyün günindisindeki tarla.
1. Köyün günindisindeki tarla.
Telaffuz : gü'nindi
1. isim , isim , isim , isim , Güneş enerjisinden yararlanarak sıcak su elde etmeye yarayan düzenek
Telaffuz : gü'nısı
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Günlerce
1. Beğendiğimiz bir şiiri hemen kopya edebilir, günler günü cebimizde taşır, açar açar okuruz.
1. Beğendiğimiz bir şiiri hemen kopya edebilir, günler günü cebimizde taşır, açar açar okuruz.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Pek çok gün boyunca
1. Ağaç gövdelerini yonttular, günlerce uğraştılar, bir kağnı yaptılar.
1. Ağaç gövdelerini yonttular, günlerce uğraştılar, bir kağnı yaptılar.
Telaffuz : günle'rce
1. herhangi bir gün, önceden belli olmayan bir gün, vaktiyle
1. Günlerden bir gün bu güzel gemilere binme nasip oldu.
1. Günlerden bir gün bu güzel gemilere binme nasip oldu.
1. ölümü yakın olmak
2. bir yerde kalmak için ancak birkaç günü bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tarihli
1. 25 Ağustos 1967 günlü yazı.
1. 25 Ağustos 1967 günlü yazı.
2. Belli bir zamanla sınırlı
1. Bu yazı günlüdür.
1. Bu yazı günlüdür.