92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Gülümsemesine yol açmak
1. Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim.
1. Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Gülümseme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Gülümseme becerisi bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Gülümseme işi
1. Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli.
1. Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Bir an gülümsemek
Telaffuz : gülümseyi'vermek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güldürücü, tuhaf, komik
1. Oynanacak oyunların önceden onaylanması birtakım gülünç olaylara da yol açıyordu.
1. Oynanacak oyunların önceden onaylanması birtakım gülünç olaylara da yol açıyordu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gülünç duruma gelmek, komikleşmek
1. Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım.
1. Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım.
1. -i , -i , -i , -i , Gülünç duruma getirmek
1. O mesleğe girenleri hırpalamak, gülünçleştirmek, karalamak gibi kolay ve harcıâlem eğilime kapılmak çok sakıncalı bir tutumdur.
1. O mesleğe girenleri hırpalamak, gülünçleştirmek, karalamak gibi kolay ve harcıâlem eğilime kapılmak çok sakıncalı bir tutumdur.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güldürücü, eğlendirici özellikleri bulunan (oyun, hikâye, söz)
1. isim , isim , isim , isim , Gülünç olma durumu, komiklik
1. Çağdaş tragedyaların başkahramanı gibi bütün gülünçlükler de benim başıma gelmiş.
1. Çağdaş tragedyaların başkahramanı gibi bütün gülünçlükler de benim başıma gelmiş.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Gülme işi yapılmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Alay edilmek
1. Varsın gülsünler hem neden gülünecekmiş?
1. Varsın gülsünler hem neden gülünecekmiş?
1. umursamamak, aldırış etmemek, üzerinde durmamak
1. Bizi şimdi böyle görse yine sadece gülüp geçer miydi?
1. Bizi şimdi böyle görse yine sadece gülüp geçer miydi?
1. isim , isim , isim , isim , Gülme işi
1. Sadece hafif bir tebessüm yüzümde toplandı, açıldı ve bu gülüş ona cevap oldu.
1. Sadece hafif bir tebessüm yüzümde toplandı, açıldı ve bu gülüş ona cevap oldu.
1. isim , isim , isim , isim , Gülüşmek işi
1. Biz çıkarken arkamızdan onların yılışık gülüşmeleri vardı.
1. Biz çıkarken arkamızdan onların yılışık gülüşmeleri vardı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı veya birlikte gülmek
1. Hep birlikte kahkahayla gülüştüler.
1. Hep birlikte kahkahayla gülüştüler.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı veya birlikte gülünmek
1. isim , isim , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , isim , isim , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar