92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Top güllesi yapan kimse
2. Gülle atma sporu yapan kimse
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güllü duruma gelmek
1. Cümle çiçek aşka gelir sallanır / Bülbül öter has bahçeler güllenir
1. Cümle çiçek aşka gelir sallanır / Bülbül öter has bahçeler güllenir
1. çok keyiflenmek
1. Kahpe karının neredeyse gülleri yarılacaktı.
1. Kahpe karının neredeyse gülleri yarılacaktı.
güllük gülistanlık
1. isim , isim , isim , isim , Gül bahçesi veya gülü çok olan yer
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bolluk ve rahatlık
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kolay bir biçimde
1. Evet, yoldaki zahmetler bana güllük gülistanlık gelmedeydi.
1. Evet, yoldaki zahmetler bana güllük gülistanlık gelmedeydi.
1. isim , isim , isim , isim , Gülmek işi
1. Turist Ömer gülmeyi unutmamış, horlandıkça iyimserliği pekişmiş bir kesimin simgesidir, lümpenin çaresizliğidir.
1. Turist Ömer gülmeyi unutmamış, horlandıkça iyimserliği pekişmiş bir kesimin simgesidir, lümpenin çaresizliğidir.
2. Kahkaha
1. Leylâ, çayırın öbür ucuna kaçarak içinden gelen gülmeleri bastırmaya çalışır.
1. Leylâ, çayırın öbür ucuna kaçarak içinden gelen gülmeleri bastırmaya çalışır.
1. `birinin başına gelen kötü bir durum senin de başına gelebilir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, mizah, ironi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde gülmece nitelikleri bulunan (yazı, karikatür vb.), mizahi
güle güle, güle oynaya, yüze gülücü
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
1. O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu.
1. O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu.
2. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek
3. -e , -e , -e , -e , Biriyle alay etmek
1. aşırı derecede gülmek
1. Ahali gülmekten kırılıyordu.
1. Ahali gülmekten kırılıyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Mersin iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : gü'lnar
1. isim , isim , isim , isim , Nevşehir iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : gü'lşehir
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gül bahçesi
Lisan : Farsça gul-şen
1. `insan sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır` anlamında kullanılan bir söz
1. birinin uygunsuz özellikleri sayılırken bunların öteden beri bilindiğini anlatmak için söylenen bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Gülümseme, tebessüm
1. Ve yavaş yavaş gevşeyerek sabahtan beri herkesten esirgediği gülücüğü salıverdi.
1. Ve yavaş yavaş gevşeyerek sabahtan beri herkesten esirgediği gülücüğü salıverdi.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hindi
2. Sebze yetiştirmek için açılan ocak
1. Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım
1. Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım
1. isim , isim , isim , isim , Gülümsemek işi, tebessüm
1. Arkalarından bakan gülümsemen hayır duan oldu onlara.
1. Arkalarından bakan gülümsemen hayır duan oldu onlara.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Güler gibi olmak, hafifçe gülmek
1. Hep ona doğru bakar, göz göze geldiklerinde gülümserdi.
1. Hep ona doğru bakar, göz göze geldiklerinde gülümserdi.