92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Bir skeçte, revüde veya eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve durumları hazırlayan kimse
1. -e , -e , -e , -e , Ansızın gülmek
1. Benim yaşımda olanlar hatırlar bunları, hatırlar ve herhâlde sessizce gülüverirler.
1. Benim yaşımda olanlar hatırlar bunları, hatırlar ve herhâlde sessizce gülüverirler.
Telaffuz : gülü'vermek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karanlık ve ıssız yerlerde, insanın gördüğünü sandığı korkunç hayalet
Lisan : Arapça ġūl + Farsça yābān + Arapça -ī
Telaffuz : gulyaba:ni:, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Ordu iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : gü'lyalı
1. isim , isim , isim , isim , Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
1. Kapı güm diye kapandı.
1. Kapı güm diye kapandı.
1. kalp heyecanla çarpmak
1. Göğsünün nasıl güm güm attığını fark eder, ne olur diye meraka düşmekten kendini alamazdı.
1. Göğsünün nasıl güm güm attığını fark eder, ne olur diye meraka düşmekten kendini alamazdı.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gümbürdeyerek
2. Beklenmedik bir zamanda, birdenbire
Telaffuz : gü'mbedek
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Büyük bir gürültü ile
1. Küçücük bir kuş, üzerine küçücük bir kum tanesi atsa gümbür gümbür yıkılacak.
1. Küçücük bir kuş, üzerine küçücük bir kum tanesi atsa gümbür gümbür yıkılacak.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , `Gümbür` diye ses çıkarmak
1. Gümbürdeyen seslerinden en yiğit olanınızın yüreğine korku düşerdi.
1. Gümbürdeyen seslerinden en yiğit olanınızın yüreğine korku düşerdi.
2. Ölmek
1. Hanım insafa gelip karnımı doyurmaya izin vermezse açlıktan gümbürdeyeceğim.
1. Hanım insafa gelip karnımı doyurmaya izin vermezse açlıktan gümbürdeyeceğim.
1. isim , isim , isim , isim , Birdenbire yankılı ve derinden gelen patlama, yıkılma, çarpma sesinin adı
1. Sessizlik öyle yoğun ki handiyse yüreklerinin gümbürtüsünü işitiyorlar.
1. Sessizlik öyle yoğun ki handiyse yüreklerinin gümbürtüsünü işitiyorlar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Gümbürtü` sesi çıkaran
1. Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum.
1. Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Avcı kulübesi
2. Bostanda yapılan bekçi kulübesi
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , anlaşılmamak
1. Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti.
1. Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti.
2. boşu boşuna ölmek, hiç uğruna ölmek
1. Baktım ki güme gideceğim, yavaşça kayığın baş yanına gittim ve kendimi denize salıverdim.
1. Baktım ki güme gideceğim, yavaşça kayığın baş yanına gittim ve kendimi denize salıverdim.
3. değeri anlaşılmadan yitip gitmek
1. Gelgelelim çağın sansürü, dine karşı çıkıyorsa Yunus'un nice imanlı şiiri güme gidecekti, demektir.
1. Gelgelelim çağın sansürü, dine karşı çıkıyorsa Yunus'un nice imanlı şiiri güme gidecekti, demektir.
1. anlaşılmasını engellemek
1. Demagog, kelime oyunu içinde hakikati güme götüren bir hokkabazdır.
1. Demagog, kelime oyunu içinde hakikati güme götüren bir hokkabazdır.
gümeç balı, balgümeci, ebegümeci
1. isim , isim , isim , isim , Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözeneklerden her biri