92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , `Güm` diye ses çıkarmak
2. argo , argo , argo , argo , Sınıfta kalmak
1. -i , -i , -i , -i , Güm diye ses çıkmasına neden olmak
1. Yumruklar kürsüyü ve rahleleri gümletiyor, yüzler kıpkırmızı kesiliyor, dişler gıcırdatılıyordu.
1. Yumruklar kürsüyü ve rahleleri gümletiyor, yüzler kıpkırmızı kesiliyor, dişler gıcırdatılıyordu.
1. argo , argo , argo , argo , beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek
1. Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem.
1. Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Aşırı derecede büyümüş
1. Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu.
1. Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu.
2. Deli dolu, gür akan (su)
3. Yüksek, kuvvetli (ses)
4. Uzun, sık ve dalgalı (saç)
Lisan : Farsça gumrāh
1. nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , Bitki aşırı derecede büyümek
2. Su deli dolu akmak
3. Ses gür, yüksek, kuvvetli olmak
4. Saç uzun, sık ve dalgalı olmak
gümrük beyannamesi, gümrük birliği, gümrük kapısı, gümrük kolcusu, gümrük tarifesi
1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
2. Bu verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
3. Sınır kapılarında denetim ve gözetim işlerinin yapıldığı yer
1. Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin damgalarıyla dolu pasaportlar eskitti.
1. Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin damgalarıyla dolu pasaportlar eskitti.
Lisan : Rumca
1. isim , isim , isim , isim , Gümrük yönetimine verilen, ithalat ve ihracat için belirlenen malların türünü, değerini ve kaynağını belirten resmî belge
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Belli ülkeler arasında gümrük vergilerini kaldıran, üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi uygulamalarını öngören ekonomik bütünleşme
1. isim , isim , isim , isim , Yurt dışına gidiş veya yurt dışından dönüş sırasında gümrük işlemlerinin yapıldığı yer, sınır kapısı
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Gümrüklerce gözaltında bulundurulması gerekli görülen eşya ve yolcularla beraber bulunmak, tartı, sayım ve muayene memurlarına yardım etmek vb. işlerle görevli kişi, dideban
1. Gelgelelim bu nazeninim, gümrük kolcularıyla fingirdemeye başlamış.
1. Gelgelelim bu nazeninim, gümrük kolcularıyla fingirdemeye başlamış.
1. engel olmak, kısıtlamak
1. Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak.
1. Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak.
1. isim , isim , isim , isim , İthal edilen mallar üzerinden alınması gereken vergi miktarı veya oranlarını gösteren liste
1. isim , isim , isim , isim , Gümrük görevlisi
2. Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu