Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
güce sarmak
Anlamı:

1. bir iş güç bir duruma gelmek, güçleşmek


gücendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gücendirmek işi


gücendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gücenmesine yol açmak, gönlünü kırmak, incitmek

Örnek:

1. Bazı şairleri kırmaktan, gücendirmekten çekindiğimden değil, haksızlık olacağına inandığımdan başvurmuyorum bu yola.

1. Bazı şairleri kırmaktan, gücendirmekten çekindiğimden değil, haksızlık olacağına inandığımdan başvurmuyorum bu yola.


gücenik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gücenmiş, kırılmış, incinmiş, küskün (kimse)

Örnek:

1. Gücenik, haksızlığa uğramaktan bezmiş gibi susuyor.

1. Gücenik, haksızlığa uğramaktan bezmiş gibi susuyor.


güceniklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gücenik olma durumu

Örnek:

1. Kral Zog'la da herhangi bir gücenikliğim olmayacaktı.

1. Kral Zog'la da herhangi bir gücenikliğim olmayacaktı.


gücenilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gücenilmek işi


gücenilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Gücenme işine konu olmak, herhangi bir kimseye gücenmek

Örnek:

1. Böyle önemsiz şeylere gücenilir mi?

1. Böyle önemsiz şeylere gücenilir mi?


güceniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gücenme işi


gücenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gücenmek işi


gücenmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak

Örnek:

1. Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti.

1. Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti.


güçlendirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlendirebilmek işi


güçlendirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Güçlendirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Güçlendirmeye gücü yetmek


güçlendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlendirilmek işi

Örnek:

1. Bunun için, jandarmaya çekidüzen verilmesi ve güçlendirilmesi yeter.

1. Bunun için, jandarmaya çekidüzen verilmesi ve güçlendirilmesi yeter.


güçlendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güçlü duruma getirilmek, güç kazanması sağlanılmak


güçlendiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlendirme işi


güçlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlendirmek işi


güçlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Güçlü duruma getirmek, güç kazanmasını sağlamak

Örnek:

1. Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı güçlendirmek için canla başla çalıştı.

1. Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı güçlendirmek için canla başla çalıştı.


güçlenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlenebilmek işi


güçlenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güçlenme ihtimali veya imkânı bulunmak


güçleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlenme işi


güçlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçlenmek işi


güçlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güçlü duruma gelmek, kuvvetlenmek


güçleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçleşmek işi


güçleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güç duruma gelmek, zorlaşmak

Örnek:

1. Ama hayat dedikleri / Güçleşmekte günden güne

1. Ama hayat dedikleri / Güçleşmekte günden güne


güçleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güçleştirmek işi