92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Hayvansal ve bitkisel atıkların oksijensiz ortamda ayrışması sonucu ortaya çıkan gaz karışımı, biyogaz
1. -i , -i , -i , -i , Verimini artırmak için toprağa gübre dökmek, kemrelemek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gübre dökülmüş olmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gelişmesi, yetişmesi için her türlü imkân sağlanmış olmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gübrelenmiş olan
1. Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu.
1. Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çöp, süprüntü
güç birliği, güç kaynağı, aktif güç, artı güç, askerî güç, elektromanyetik güç, gizil güç, iş güç, kesintisiz güç kaynağı, vurucu güç, zırhlı güç, dış güçler, üretim güçleri, bağlantı gücü, beygir gücü, beyin gücü, düş gücü, fizik gücü, hayal gücü, iş gücü, makine gücü, yaptırım gücü, yargı gücü, yasama gücü, yaşama gücü, yürütme gücü, gücü gücüne, var gücüyle
1. isim , isim , isim , isim , Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor
1. Zihin gücü. Yaşama gücü.
1. Zihin gücü. Yaşama gücü.
2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat
3. Sınırsız, mutlak nitelik
1. Tanrı'nın gücü.
1. Tanrı'nın gücü.
4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik
1. Paranın gücü.
1. Paranın gücü.
5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği
1. Motorun gücü.
1. Motorun gücü.
6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu
1. Güçler dengesi.
1. Güçler dengesi.
7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli
1. İnsan gücü.
1. İnsan gücü.
8. Bir toprağın verimlilik yeteneği
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse
10. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği
11. fizik , fizik , fizik , fizik , Birim zamanda yapılan iş
gücü gücüne, güçbeğenir, güç bela, dayanma gücü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı
1. Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!
1. Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Zorlukla
1. Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı.
1. Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zorlukla, güçlük çekerek
1. Güç bela bir iş buldun, onu da elden kaptırıp gene düşeceksin.
1. Güç bela bir iş buldun, onu da elden kaptırıp gene düşeceksin.
1. isim , isim , isim , isim , Mevcut maddi ve manevi imkânların bir araya toplanmasıyla ulaşılan dayanışma
1. mevcut maddi ve manevi imkânları bir araya toplamak, güçleri birleştirmek
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerjisini depolayan ve akımın kesilmesi sırasında kullanılmasını sağlayan aygıt
1. içinden çıkılması zor bir durumda bulunmak
1. Hemen kararını vermekten âciz olan Hasan ne kadar güç bir mevkide kalmıştı?
1. Hemen kararını vermekten âciz olan Hasan ne kadar güç bir mevkide kalmıştı?
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her şeyden hoşlanmayan, zorlukla karar veren, müşkülpesent
1. Güçbeğenir bir yaradılışta olan Celâl'in bana ilk gün kanı kaynayıverdi.
1. Güçbeğenir bir yaradılışta olan Celâl'in bana ilk gün kanı kaynayıverdi.
Telaffuz : gü'çbeğenir
1. isim , isim , isim , isim , Giresun iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : gü'ce