Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gönül çekmek
Anlamı:

1. sevdalı olmak

Örnek:

1. Henüz bu yaşta, zavallı çocuk gönül çekmek nedir, bir büyük adam gibi biliyor.

1. Henüz bu yaşta, zavallı çocuk gönül çekmek nedir, bir büyük adam gibi biliyor.


gönül çöküşü
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yaşama gücünün yitmesi, ruhsal dengenin bozulması


gönül darlığı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İç sıkıntısı


gönül dilencisi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Sevdiğinden ayrılmamak için onun her davranışına katlanan kimse


gönül eğlencesi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İnsanı oyalayıp hoşça vakit geçirten şey veya kimse


gönül eri
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Hoşgörüsü geniş, açık yürekli, güvenilir kimse, rint, ehlidil


gönül ferahlığı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İç rahatlığı, dertsizlik


gönül ferman dinlemez
Anlamı:

1. `gönül sevdiğinden asla vazgeçmez` anlamında kullanılan bir söz


gönül gezdirmek
Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , seçmek için aklından birçok şey geçirmek


gönül hoşluğu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Rahat ve huzurlu olma

Örnek:

1. Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya.

1. Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya.


gönül indirmek
Anlamı:

1. kendisine yakıştıramadığı bir şeye razı olmak

Örnek:

1. Oysa o oturmamıştı bile sofraya, bir fincan çay içmeye gönül indirmemişti.

1. Oysa o oturmamıştı bile sofraya, bir fincan çay içmeye gönül indirmemişti.


gönül kimi severse güzel odur
Anlamı:

1. `güzellik anlayışı kişiden kişiye değişir` anlamında kullanılan bir söz


gönül kırmak (veya yıkmak)
Anlamı:

1. birini çok üzecek bir davranışta bulunmak, gücendirmek

Örnek:

1. Osman Efendi iyi adamdı, kimsenin gönlünü kırmazdı.

1. Osman Efendi iyi adamdı, kimsenin gönlünü kırmazdı.


gönül kocamaz
Anlamı:

1. `insanlar yaşlansalar da gönüllerindeki sevgi ve istekler tazeliğini yitirmez` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Yaşlıdır, gönül kocamaz derler, o da kocamadığı için bir genç koca arar.

1. Yaşlıdır, gönül kocamaz derler, o da kocamadığı için bir genç koca arar.


gönül koymak
Anlamı:

1. gücenmek, alınmak, darılmak


gönül maskarası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Sevda yüzünden gülünç durumlara düşmüş kimse


gönül meselesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşk yüzünden ortaya çıkan sorun, aşk derdi

Örnek:

1. Gönül meselesinde ise ne yapıp bir çare bulmalıydı.

1. Gönül meselesinde ise ne yapıp bir çare bulmalıydı.


gönül okşamak
Anlamı:

1. birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek


gönül okşayıcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Hoşa giden


gönül okşayıcılığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönül okşayıcısı olma durumu


gönül rahatlığı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İç rahatlığı, iç huzuru, baş dinçliği, huzur

Örnek:

1. O günden sonra Mustafa Kemal, tuttuğu yolu bilen, gideceği yeri gören insanların gönül rahatlığına kavuştu.

1. O günden sonra Mustafa Kemal, tuttuğu yolu bilen, gideceği yeri gören insanların gönül rahatlığına kavuştu.


gönül rızası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İç rahatlığıyla olur verme


gönül rızası ile
Anlamı:

1. isteyerek


gönül tokluğu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Doygunluk, istiğna

Örnek:

1. Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.

1. Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.


gönül uğrusu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Gönül almayı bilen kimse