Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gonk
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Keçe veya bez kaplı bir tokmakla vurularak uzun süreli ses veren, tepsi biçiminde, madenî bir çalgı

2. Bazı saatlerde belirli zamanları bildiren zil düzeneği

3. spor , spor , spor , spor , Boksta her raundun başlangıç ve bitimini bildiren ses verici araç


Lisan : Fransızca gong

gönlü akmak
Anlamı:

1. birine karşı güçlü sevgi duymak

Örnek:

1. Bu delikanlının kıza, bu kızın delikanlıya gönlü akınca insanın yüreği kabarıyor.

1. Bu delikanlının kıza, bu kızın delikanlıya gönlü akınca insanın yüreği kabarıyor.


gönlü bol
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Yeterli imkânlardan yoksun olmasına karşın cömert, eli açık davranmak isteyen (kimse)


gönlü bolluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönlü bol olma durumu


gönlü bulanmak
Anlamı:

1. kusacak gibi olmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , kuşkulanmak


gönlü çekmek
Anlamı:

1. imrenip istemek


gönlü çelinmek
Anlamı:

1. güzel sözlere aldanmak, kapılmak


gönlü çökmek
Anlamı:

1. yaşama gücü azalmak, ruhsal dengesi bozulmak


gönlü dar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İçi sıkıntılı olan (kimse)


gönlü darlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönlü dar olma durumu


gönlü düşmek
Anlamı:

1. âşık olmak

Örnek:

1. Çaydan üç güvercin uçtu / Benim gönlüm sana düştü

1. Çaydan üç güvercin uçtu / Benim gönlüm sana düştü


gönlü gani
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Cömert ve gözü tok, gani gönüllü (kimse)


gönlü ganilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönlü gani olma durumu


gönlü ile oynamak
Anlamı:

1. sever görünüp eğlenmek


Ön Takı : (birinin)

gönlü istemek
Anlamı:

1. dilemek, kuvvetle içten arzulamak

Örnek:

1. Gönül istiyordu ki böyle büyük sanatçılara hastalıklar hiç değmesin, onlardan uzak olsun.

1. Gönül istiyordu ki böyle büyük sanatçılara hastalıklar hiç değmesin, onlardan uzak olsun.


gönlü kalmak
Anlamı:

1. isteyip de edinemediği bir şeyi istemekten vazgeçmemek

2. gücenmek


gönlü kanmak
Anlamı:

1. bir işle ilgili kaygısı kalmamak, mutmain olmak, müsterih olmak


gönlü kara
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başkalarının kötülüğünü isteyen (kimse)


gönlü karalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönlü kara olma durumu


gönlü kaymak
Anlamı:

1. sevmeye eğimli olmak


gönlü kırılmak
Anlamı:

1. üzülmek, incinmek, yerinmek

Örnek:

1. Bunları duymakla gönlüm kırıldı.

1. Bunları duymakla gönlüm kırıldı.


gönlü olmak
Anlamı:

1. razı olmak


Ön Takı : (bir şeye)

gönlü olmak
Anlamı:

1. sevip istemek


Ön Takı : (bir şeyde)

gönlü razı olmamak
Anlamı:

1. istememek

Örnek:

1. Ama Salih'in gönlü buna razı olmaz, bu yüzden de sorunları yarım ağızla cevaplandırırdı.

1. Ama Salih'in gönlü buna razı olmaz, bu yüzden de sorunları yarım ağızla cevaplandırırdı.


gönlü takılmak
Anlamı:

1. bir şeye karşı ilgi duymak

2. aşk ile sevmeye başlamak