Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
alevlendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlendirilmek işi


alevlendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Alevlendirme işine konu olmak


alevlendiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlendirme işi


alevlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlendirmek işi


alevlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Alevlenmesini sağlamak, tutuşturmak

Örnek:

1. Ateşi alevlendirmek.

1. Ateşi alevlendirmek.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkisini, şiddetini artırmak, çoğaltmak

Örnek:

1. Davayı alevlendirerek zavallı beyimi üzmek istemem.

1. Davayı alevlendirerek zavallı beyimi üzmek istemem.


alevlenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlenebilmek işi


alevlenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Alevlenme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Ama yıllar önce onu terk eden sevgilisiyle karşılaşabileceği, bu eski aşkın yeniden alevlenebileceği hiç aklıma gelmiyordu.

1. Ama yıllar önce onu terk eden sevgilisiyle karşılaşabileceği, bu eski aşkın yeniden alevlenebileceği hiç aklıma gelmiyordu.


alevleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlenme işi


alevleniverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlenivermek işi


alevlenivermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak alevlenmek


Telaffuz : alevleni'vermek

alevlenme

İlgili Kelimeler:

alevlenme noktası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevlenmek işi

Örnek:

1. İçin için yanıp alevlenmeye doğru gitmekte de Enderun körüklemeleri yüzünden geri kalmadılar.

1. İçin için yanıp alevlenmeye doğru gitmekte de Enderun körüklemeleri yüzünden geri kalmadılar.

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Sessizce sürmekte olan bir hastalığın belirtilerinin artması, eksaserbasyon


alevlenme noktası
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Herhangi bir maddenin buharının açık alevde yanabileceği en küçük sıcaklık derecesi, parlama noktası


alevlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yanmaya başlamak

2. Sıcaklığı artmak

Örnek:

1. Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi.

1. Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi.

3. Heyecanlanmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Şiddeti artmak

Örnek:

1. Savaş alevlendi.

1. Savaş alevlendi.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Öfkelenmek

Örnek:

1. Bu ağza alınmaz söz üzerine karşıdakiler birden alevlendiler.

1. Bu ağza alınmaz söz üzerine karşıdakiler birden alevlendiler.


alevli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alevi olan, alevlenmiş

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Şiddetli, hararetli

Örnek:

1. Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz

1. Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz


alevsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alevi olmayan


aleyh

İlgili Kelimeler:

binaenaleyh, müddeialeyh

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı

Örnek:

1. Kiminle biraz arkadaşlık yapmak istedimse aleyhime çıktı.

1. Kiminle biraz arkadaşlık yapmak istedimse aleyhime çıktı.


Lisan : Arapça ʿaleyh

aleyhe dönmek
Anlamı:

1. destek vermekten vazgeçip karşı duruma geçmek

Örnek:

1. Şimdi iş tamamıyla aleyhimize döndü.

1. Şimdi iş tamamıyla aleyhimize döndü.


Ön Takı : (bir şey)

aleyhe dönmek
Anlamı:

1. karşı durum almak, karşı duruma geçmek


aleyhinde (veya aleyhine) söylemek (veya bulunmak)
Anlamı:

1. çekiştirmek, yermek


aleyhinde olmak
Anlamı:

1. birine karşı olumsuz duygu ve davranış içinde bulunmak


aleyhine dönmek
Anlamı:

1. destek vermekten vazgeçip karşı duruma geçmek


Ön Takı : (birinin)

aleyhine olmak
Anlamı:

1. bir iş, birinin zararına olmak, onun için iyi olmamak


aleyhtar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karşı olan, karşıtçı


Lisan : Arapça ʿaleyh + Farsça -dār

Telaffuz : aleyhta:rı

aleyhtarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir işe, harekete veya düşünceye karşı olma, karşıtçılık


aleyhte olmak
Anlamı:

1. karşı durum almak