âlemci

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Eğlenceyi seven, her fırsatta eğlenen kimse

alemcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alemcinin yaptığı iş

âlemcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Âlemci olma durumu

alemdar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Önder

Lisan : Arapça ʿalem + Farsça -dār

Telaffuz : alemda:rı

alemdarlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alemdarın yaptığı iş

2. Alemdar olma durumu

âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı

Anlamı:

1. ele verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı

âlemi var mı?

Anlamı:

1. `yakışık alır mı, uygun olur mu?` anlamında kullanılan bir söz

Ön Takı : (... etmenin)

âlemin ağzı torba değil ki büzesin

Anlamı:

1. elin ağzı torba değil ki büzesin

âlemşümul

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Evrensel

Örnek:

1. Her insan, kâinatı dolduran varlığın bir özü ve âlemşümul düşüncenin bir taşıyıcısıdır.

1. Her insan, kâinatı dolduran varlığın bir özü ve âlemşümul düşüncenin bir taşıyıcısıdır.

Lisan : Arapça ʿālem + şumūl

Telaffuz : â:lemşümul, l ince okunur

âlemşümullük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evrensellik

alenen

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Açıkça

Örnek:

1. Zevcesinden aldığı yüz kızartıcı mektuplar alenen nasıl okunur ve neler anlatılır?

1. Zevcesinden aldığı yüz kızartıcı mektuplar alenen nasıl okunur ve neler anlatılır?

Lisan : Arapça ʿalenen

Telaffuz : ale'nen

alengir

Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Hile, düzen, tuzak

2. Gösteriş, fiyaka

alengirli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Acayip, tuhaf

Örnek:

1. Sonra da sofraya alengirli bir semizotu yemeği getirir.

1. Sonra da sofraya alengirli bir semizotu yemeği getirir.

2. Hoş

3. Karmaşık

aleni

İlgili Kelimeler:

aleni tadat

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

Örnek:

1. Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz.

1. Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz.

Lisan : Arapça ʿalenī

Telaffuz : aleni:

aleni tadat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık sayım

alenileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alenileşmek durumu

alenileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Herkesçe bilinir duruma gelmek

alenilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aleni olma durumu

aleniyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Açıklık

Lisan : Arapça ʿaleniyyet

alerjen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alerjiye sebep olan herhangi bir madde

Lisan : Fransızca allergène

alerji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku vb.ne hastalık derecesinde gösterilen aşırı tepki

Örnek:

1. İğde kokusu, alerjisi olanlar dışında herkesin hoşuna gider.

1. İğde kokusu, alerjisi olanlar dışında herkesin hoşuna gider.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık

Örnek:

1. Görgü fukarası insanlara karşı gaddar olmayan bir alerjisi vardı.

1. Görgü fukarası insanlara karşı gaddar olmayan bir alerjisi vardı.

Lisan : Fransızca allergie

alerjik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alerji ile ilgili olan

Lisan : Fransızca allergique

alerjili

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alerjisi olan

alerjisiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alerjisi olmayan

alessabah

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sabah erkenden

Lisan : Arapça ʿalā'ṣ-ṣabāḥ

Telaffuz : ale'ssabah