göç


İlgili Kelimeler:

iç göç, beyin göçü, kültür göçü, ruh göçü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret

Örnek:

1. Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.

1. Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.

2. Evden eve taşınma, nakil

Örnek:

1. Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı.

1. Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı.

3. Taşınma sırasında götürülen ev eşyaları

4. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı vb.ne göre çevre değiştirmeleri

Örnek:

1. Yüzyıl başında doğanlardan günümüze kalanlar birer birer göçüyor.

1. Yüzyıl başında doğanlardan günümüze kalanlar birer birer göçüyor.