Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gerilik

İlgili Kelimeler:

zekâ geriliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geri olma durumu

Örnek:

1. Kayıtsızlıktan, tembellikten, gerilikten kurtulmak için inanmak lazım.

1. Kayıtsızlıktan, tembellikten, gerilikten kurtulmak için inanmak lazım.

2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , İdrak etme yeteneğinde veya okul başarılarında yaşına göre geri kalma durumu


gerilim

İlgili Kelimeler:

gerilimölçer, gerilim ölçümü, alçak gerilim, alt gerilim, anma gerilim, aşırı gerilim, ruhsal gerilim, yüksek gerilim, besleme gerilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerginlik, tansiyon

Örnek:

1. İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı.

1. İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı.

2. dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi

3. fizik , fizik , fizik , fizik , İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür

4. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj

5. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum

6. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon


gerilim ölçümü
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Sıvılardaki yüzey gerilimlerini belirleme işi, tansiyometri

2. Mekanik gerilim niceliğini, birtakım ölçü araçlarından yararlanarak belirleme, tansiyometri


gerilimli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerilimi olan

Örnek:

1. Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum.

1. Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum.


gerilimölçer
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Buhar, ayrışma, yüzey vb.ne ilişkin gerilimleri ölçen alet, tansiyometre


Telaffuz : gerili'mölçer

gerilimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerilimi olmayan

Örnek:

1. Gerilimsiz cümlelerle az ama kimseyi umursamadan konuşurdu.

1. Gerilimsiz cümlelerle az ama kimseyi umursamadan konuşurdu.


gerilimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerilimsiz olma durumu


geriliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerilme işi


gerilla

İlgili Kelimeler:

gerilla savaşı, kır gerillası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzenli bir orduya karşı küçük birlikler hâlinde çatışan, hafif silahlarla donatılmış topluluk

2. Bu topluluktan olan kimse

3. Bağımsız bir biçimde hareket eden çete


Lisan : Fransızca guérilla

Telaffuz : geri'lla, l ince okunur

gerilla savaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşman kuvvetlerinin eylemlerini engellemek, baltalamak veya geciktirmek amacıyla gerillaların yaptığı savaş


gerillacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerilla savaşı yapan birliğe bağlı olan kimse


gerillacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerillacı olma durumu


gerillalaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerillalaşmak işi


gerillalaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gerilla gibi faaliyet göstermek


gerillalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerilla olma durumu


gerilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerilmek işi

2. spor , spor , spor , spor , Kasların son uzama gücü ile vücudun bütün bölümlerinde oluşan gergin durum, gevşeme karşıtı


gerilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek

Örnek:

1. Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

1. Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

2. Gergin bir biçimde açılmak

Örnek:

1. Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi.

1. Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kasılmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek


gerim
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği


gerim gerim
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Böbürlenmek` anlamındaki gerim gerim gerinmek deyiminde geçen bir söz


gerine gerine
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Övünerek

Örnek:

1. Gerine gerine bir kere Türk dedin mi, ister istemez duraklar.

1. Gerine gerine bir kere Türk dedin mi, ister istemez duraklar.


geriniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerinme işi

Örnek:

1. Ey göğsünde ilahi geriniş / Rüyalarıma hükmeden güzel!

1. Ey göğsünde ilahi geriniş / Rüyalarıma hükmeden güzel!


gerinme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerinmek işi


gerinmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak

Örnek:

1. Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi.

1. Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi.


geriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Germe işi

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Sırt


gerisin geri
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Geldiği yere veya ters yöne doğru, gerisin geriye

Örnek:

1. Sonra kalabalık istemeye istemeye dağıldı, motorlarına binip gerisin geri döndüler.

1. Sonra kalabalık istemeye istemeye dağıldı, motorlarına binip gerisin geri döndüler.

2. Yeniden, tekrar, bir daha