gerilmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek

Örnek:

1. Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

1. Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

2. Gergin bir biçimde açılmak

Örnek:

1. Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi.

1. Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kasılmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek