Sözlük
Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...
92406 kayıt bulundu.
geri
İlgili Kelimeler:
geri besleme, geri bildirim, geri çekilme, geri dönüşüm, geri hizmet, geri kafalı, geri kalmış, geri ödeme, geri plan, geri tepme, geri vites, geri zekâlı, geriden geriye, gerisin geri, geriye dönüş, ileri geri
Anlamı:
1. isim , isim , isim , isim , Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı
Örnek:
1. Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi.
1. Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi.
2. Son, sonuç
Örnek:
1. Sen gerisini düşünme.
1. Sen gerisini düşünme.
3. Bir şeyin sona kalan bölümü
Örnek:
1. Yazının gerisi yarın yayımlanacak.
1. Yazının gerisi yarın yayımlanacak.
4. Geçmiş, mazi
Örnek:
1. Artık geride özleyeceğim hiçbir şey yok.
1. Artık geride özleyeceğim hiçbir şey yok.
5. Hayvanda boşaltım organının dışı
6. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eksik gösteren (saat)
Örnek:
1. Bu saat beş dakika geridir.
1. Bu saat beş dakika geridir.
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aptal, anlayışsız
8. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş
Örnek:
1. Geri düşünce. Geri adam.
1. Geri düşünce. Geri adam.
9. zarf , zarf , zarf , zarf , Geriye doğru
Örnek:
1. Bağına, bahçene, suyuna, toprağına veda ederek geri gidiyorum.
1. Bağına, bahçene, suyuna, toprağına veda ederek geri gidiyorum.
10. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Geri dön, geri git!` anlamında bir söz
geri almak
Anlamı:
1. verdiğini almak
2. geriye doğru götürmek
Örnek:
1. Koltuğu biraz geri al.
1. Koltuğu biraz geri al.
3. düşmandan kurtarmak
4. arabayı geri geri götürmek için vites kolunu geri durumuna getirmek
geri besleme
Anlamı:
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir düzeneğin çıktısından alınan kuvvetin veya bilginin bir bölüğünün o düzeneğin girdisi ile bağlaşımı
geri bildirim
Anlamı:
1. isim , isim , isim , isim , Gönderilen bilgi veya talimatın alıcıda yaptığı etkiye ilişkin edinilen bilgi, dönüt
2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Yapılan bir davranışın, düzenlemenin sonucu hakkında insanın çevreden edindiği bilgi
geri çekilme
Anlamı:
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Savaşı daha elverişli şartlarda sürdürmek amacıyla bir askerî birliğin başka bir mevzi veya bölgeye hareket etmesi, ricat
Örnek:
1. Paşa, geri çekilmelerde ve köy, kasaba, şehir kayıplarında bile bu kayıpların kazanç yanları olduğuna hepsini inandırmıştı.
1. Paşa, geri çekilmelerde ve köy, kasaba, şehir kayıplarında bile bu kayıpların kazanç yanları olduğuna hepsini inandırmıştı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Vazgeçme
geri çekilmek
Anlamı:
1. karıştığı bir işi sürdürmekten veya sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek
geri çevirmek
Anlamı:
1. geri vermek, geldiği yere göndermek, iade etmek
2. kabul etmemek, reddetmek
Örnek:
1. Oğlunun hiçbir dileğini geri çevirmezmiş.
1. Oğlunun hiçbir dileğini geri çevirmezmiş.
geri dönmek
Anlamı:
1. geldiği yere gitmek
Örnek:
1. Arada gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı.
1. Arada gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı.
geri durmak
Anlamı:
1. bir iş yapmaktan kaçınmak
Örnek:
1. Kafası kızınca aklına geleni yapmaktan geri durmuyordu.
1. Kafası kızınca aklına geleni yapmaktan geri durmuyordu.
geri geri çekilmek
Anlamı:
1. arka arka gitmek
Örnek:
1. Hamit'in eteğini öpmüş ve geri geri çekilerek odadan çıkmış.
1. Hamit'in eteğini öpmüş ve geri geri çekilerek odadan çıkmış.
geri gitmek
Anlamı:
1. kötüleşmek
Örnek:
1. İşler günden güne geri gidiyor.
1. İşler günden güne geri gidiyor.
geri göndermek
Anlamı:
1. geldiği yere göndermek, iade etmek
Örnek:
1. Eteğim gayet fena olmuş, terziye geri gönderdim.
1. Eteğim gayet fena olmuş, terziye geri gönderdim.
geri hizmet
Anlamı:
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerlik mesleğinin savaşta veya askerî harekâtta, yol, haberleşme, sağlık, yiyecek, içecek, silah sağlama vb. çok yönlü hizmetleri en akılcı, etkili ve seri bir biçimde plan ve programa bağlayıp uygulayan hizmetler bütünü, ikmal, lojistik
2. Ordunun türlü gereksinimi ile ilgili işlerin bütünü
geri kafalı
Anlamı:
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı (kimse)
geri kalmak
Anlamı:
1. arkada kalmak
2. gecikmek
3. çağdaşlarının ve yaşıtlarının düzeyine gelememek veya düzeyinde olmamak
geri kalmamak
Anlamı:
1. yapmaktan kaçınmamak
Örnek:
1. Daima müttefikler lehine çarpışmaktan geri kalmadılar.
1. Daima müttefikler lehine çarpışmaktan geri kalmadılar.
2. birinden daha az başarılı olmamak