Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fincan gibi
Anlamı:

1. iri ve patlak (göz)


fincan oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fincanların altına yüzük saklayarak oynanan bir oyun


fincancı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Porselen veya cam eşya satan kimse


fincancı katırlarını ürkütmek
Anlamı:

1. zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak


fincancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fincancının yaptığı iş


fincandibi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arazi koşulları nedeniyle inilmesi zor olan, çukurda kalan havaalanı


Telaffuz : finca'ndibi

fincanlık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Miktarı herhangi bir fincan kadar olan

Örnek:

1. Ancak iki fincanlık kahvemiz var.

1. Ancak iki fincanlık kahvemiz var.

2. Herhangi bir sayıda fincan alabilecek genişlikte olan

Örnek:

1. Altı fincanlık tepsi.

1. Altı fincanlık tepsi.


Fince
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fin dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

fındık

İlgili Kelimeler:

fındık altını, fındık ateşi, fındık biti, fındık faresi, fındık içi, fındıkkabuğu, fındıkkıran, fındık kurdu, fındık rengi, fındık sıçanı, fındık yağı, fındık yuvası, iç fındık, Değirmendere fındığı, kuyu fındığı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6-7 metre, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana)

2. Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan yağlı, nişastalı ürünü

3. argo , argo , argo , argo , Hileli zar


Lisan : Arapça funduḳ

fındık altını
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde kenar süsleri fındığa benzediğinden bu adla anılan altın sikke, fındıki

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Küçük ve değerli şey


fındık ateşi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nargilede tütünün üstüne ortalamasına konulan yuvarlak, küçük, yanar kömürler


fındık biti
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kın kanatlılardan, fındık kurdu denilen kurtçukları dolayısıyla fındık ürününün en büyük düşmanı olan, uzun gagalı böcek (Balaninus nucum)


fındık faresi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemiricilerden, karnı beyazımsı, sırtı boz renkli, fındıklıklarda çok zarara yol açan bir tür memeli, fındık sıçanı (Muscardinus avellanarius)

2. Evlerde rastlanan bir tür küçük fare

Örnek:

1. Bir fındık faresi bile onu masa üzerine çıkarırmış.

1. Bir fındık faresi bile onu masa üzerine çıkarırmış.


fındık içi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındığın kabuğu kırıldıktan sonra kalan, yenilebilir iç kısmı


fındık kabuğunu doldurmaz
Anlamı:

1. önemsiz, değersiz


fındık kırmak
Anlamı:

1. çapkınlık yapmak


fındık kurdu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Fındık bitinin fındık içinde gelişerek onun dökülmesine, değerini yitirmesine yol açan kurtçuğu


fındık kurdu gibi
Anlamı:

1. ufak tefek, tombulca, sevimli


fındık rengi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındıkkabuğu


fındık sıçanı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Fındık faresi


fındık yağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındıktan elde edilen yağ


fındık yuvası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tombul ellerin dış yüzünde, parmak diplerinde görülen çukurluklar


fındıkçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındık yetiştiren veya satan kimse

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Cilveli, oynak kadın


fındıkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındıkçının yaptığı iş

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Fındıkçı olma durumu


fındıki
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındıkkabuğu

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Fındık altını


Lisan : Arapça funduḳī

Telaffuz : fındıki: