Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
filkulağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yılan yastığıgillerden, ana yurdu tropikal Amerika olan, kökü yumrulu bir süs bitkisi (Caladium)

2. Pazarlarda satılan bir sünger türü


Telaffuz : fi'lkulağı

film

İlgili Kelimeler:

film müziği, film yıldızı, belgesel film, çizgi film, dizi film, eğitici film, eğitsel film, kopya film, polisiye film, pozitif film, renkli film, sesli film, sessiz film, sözlü film, tarihî film, üç boyutlu film, araştırma filmi, boya filmi, reklam filmi, sanat filmi, tanıtma filmi, televizyon filmi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit

2. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak

3. sinema , sinema , sinema , sinema , Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü

4. sinema , sinema , sinema , sinema , Sinemalarda gösterilen eser


Lisan : Fransızca film

film çekmek
Anlamı:

1. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , bir sinema kamerasıyla görüntüleri tespit etmek veya bir hareket ve görünüşün sıralı resmini çekmek

2. vücudun röntgenini almak


film çevirmek
Anlamı:

1. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , beyaz perdede oynatılacak bir eseri filme almak veya bu eserin çekilişi sırasında rol yapmak

Örnek:

1. Sanki buraya film çevirmeye gelmişti.

1. Sanki buraya film çevirmeye gelmişti.

2. argo , argo , argo , argo , eğlenmek, hoş vakit geçirmek


film müziği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Filmin görüntülerine eşlik etmek amacıyla özel olarak bestelenmiş veya hazırlanmış müzik


film oynamak
Anlamı:

1. bir film, sinemada gösterilmekte olmak


film oynatmak
Anlamı:

1. bir filmi sinemada göstermek


film yıldızı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sinema dünyasında çok ünlü olan oyuncu, star


filmci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sinemacı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dalavereci, oyuncu


filmcilik
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Sinemacılık

Örnek:

1. Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu.

1. Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu.


filmleştirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Filmleştirilmek işi


filmleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Film durumuna getirilmek


filmleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Filmleştirmek işi


filmleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Film durumuna getirmek


filo

İlgili Kelimeler:

ticaret filosu

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Bir arada ve bir komuta altında bulunan savaş gemilerinin veya uçaklarının bütünü

2. Toplu olarak aynı hizmeti yapan ve bir merkezden yönetilen kara, deniz ve hava taşıtlarına verilen ad

Örnek:

1. Ticaret filosu.

1. Ticaret filosu.

3. argo , argo , argo , argo , Bit


Lisan : İtalyanca filo

Telaffuz : fi'lo, l ince okunur

filogenez
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Soy oluş


Lisan : Fransızca phylogenèse

Telaffuz : l ince okunur

filoksera
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Asma biti

2. Asma bitinin yol açtığı bağ hastalığı


Lisan : Fransızca phylloxéra

Telaffuz : filo'ksera, l ince okunur

filolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dil bilimci


Lisan : Fransızca philologue

Telaffuz : l'ler ince okunur

filoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dili ve yazılı belgeleri dil ve tarih açısından inceleme

2. Dil bilimi


Lisan : Fransızca philologie

Telaffuz : l'ler ince okunur

filolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dil bilimsel


Lisan : Fransızca philologique

Telaffuz : l'ler ince okunur

filotilla
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Torpidolardan oluşan filo


Lisan : İtalyanca flottiglia

Telaffuz : filoti'lla, l'ler ince okunur

filoz
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak veya mantardan yapılmış ağ şamandırası


Lisan : Rumca

Telaffuz : l ince okunur

filozof
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Felsefe ile uğraşan ve felsefenin gelişmesine katkıda bulunan kimse, felsefeci, feylesof

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Felsefe yapmaya meraklı olan kimse

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sakin, kendi hâlinde yaşayan kimse


Lisan : Fransızca philosophe

Telaffuz : l ince okunur

filozofça
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Filozofa yakışan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (filôzo'fça) Filozofa yaraşır bir biçimde


filozofik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Felsefe ile ilgili, felsefeye dayanan

Örnek:

1. Sigaranın olaylara belli filozofik bir mesafeden bakmaya yaradığından dem vurabilir, zihni açtığından bahsedebilir.

1. Sigaranın olaylara belli filozofik bir mesafeden bakmaya yaradığından dem vurabilir, zihni açtığından bahsedebilir.


Lisan : Fransızca philosophique

Telaffuz : l ince okunur