Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fikrî
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Düşünsel


Lisan : Arapça fikrī

Telaffuz : fikri:

fikrini almak
Anlamı:

1. fikir almak


Ön Takı : (birinin)

fikrini çelmek
Anlamı:

1. kandırmak, düşüncesini değiştirtmek, ikna etmek

Örnek:

1. Belki bir yolunu buluruz da kızın fikrini çeleriz, diyormuş.

1. Belki bir yolunu buluruz da kızın fikrini çeleriz, diyormuş.


Ön Takı : (birinin)

fikrisabit
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , Saplantı


Lisan : Arapça fikr + s̱ābit

Telaffuz : fi'krisa:bit

fikriyat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünceler

Örnek:

1. Beni tabii olarak Almanların sanatı, fikriyatı, felsefesi ilgilendiriyor.

1. Beni tabii olarak Almanların sanatı, fikriyatı, felsefesi ilgilendiriyor.


Lisan : Arapça fikriyyāt

Telaffuz : fikriya:tı

fiks menü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tek liste


Lisan : Fransızca fixe menu

fikstür
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Yarışma veya karşılaşmaların zamanını ve sırasını belirleyen çizelge


Lisan : İngilizce fixture

fiktif
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtibari


Lisan : Fransızca fictif

fil

İlgili Kelimeler:

fildişi, fil dişi, fil elması, fil faresi, fil hastalığı, filkulağı, fil yürüyüşü

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Filgillerin hortumlular takımından, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (Elephas)

2. Satrançta çapraz hareket ettirilen taş


Lisan : Arapça fīl

fil dişi

İlgili Kelimeler:

fil dişi karası, fil dişi kule

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Filin kendini korumakta veya karşısındakine saldırmakta kullandığı hortumunun iki yanında bulunan uzun ve eğri dişi

Örnek:

1. Munise bana, fil dişleri gibi beyaz teninde mor lekeler, çürükler gösteriyordu.

1. Munise bana, fil dişleri gibi beyaz teninde mor lekeler, çürükler gösteriyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dişten yapılmış

Örnek:

1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.

1. Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.

3. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Diş tacında mine, köklerde ise seman denilen ve dişin sert bölümünü oluşturan doku


fil dişi karası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fil dişi külünden yapılan kara boya


fil dişi kule
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kendini toplumdan soyutlayan insanın, kendi içinde oluşturduğu dünya

Örnek:

1. Sanatçının çevresinden ve kendinden el etek çekip hayal derinliklerine kapandığı fil dişi kule devri geçti.

1. Sanatçının çevresinden ve kendinden el etek çekip hayal derinliklerine kapandığı fil dişi kule devri geçti.


fil dişi kuleden bakmak
Anlamı:

1. herkesi küçümseyip kendini farklı görmek


fil dişi kuleye çekilmek
Anlamı:

1. herkesi küçümseyip kendisine özgü dünyasına çekilmek

Örnek:

1. Çöküşün ve çöküşten kaçışın, fil dişi kuleye çekilişin yarattığı isyanlar kitaplaşmamıştır.

1. Çöküşün ve çöküşten kaçışın, fil dişi kuleye çekilişin yarattığı isyanlar kitaplaşmamıştır.


fil elması
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turunçgillerden, Hindistan'da yetişen bir ağaç (Feronia elephantum)

2. Bu ağacın yenilen meyvesi


fil faresi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Memeliler sınıfından, burun bölümü hortum gibi uzun olan, uzun kuyruklu, kanguru gibi sıçrayabilen bir hayvan (Macroscelides proboscideus)


fil gibi
Anlamı:

1. çok yemek yiyen (kimse)

2. çok şişman (kimse)


fil hastalığı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Çoğunlukla bacakların şişip fil ayağı biçimini almasıyla beliren bir hastalık


fil yürüyüşü
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Ellerin ve ayakların gergin bir biçimde birbirine çok yakın basarak yapılan bir yürüyüş biçimi


filaman
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektrik ampullerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel


Lisan : Fransızca filament

Telaffuz : l ince okunur

filan

İlgili Kelimeler:

filan falan, falan filan

Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Falan


Lisan : Arapça fulān

Telaffuz : l ince okunur

filan falan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Falan filan


filantrop
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsansever, insanların iyiliği için çalışan (kimse)


Lisan : Fransızca philantrope

Telaffuz : l ince okunur

filar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hafif bir terlik


Lisan : Rumca

Telaffuz : l ince okunur

filariz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keten dövmeye yarayan tokmak


Telaffuz : l ince okunur