92406 kayıt bulundu.
1. -le , -le , -le , -le , İlgilenmek
2. Gönül bağlamak, yakınlık duymak
3. Bir şey çekici gelmek
4. Bir şeyden zevk almak
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kargagillerden, iri gövdeli, ötücü, tüyleri alacalı bir tür kuş, kestane kargası (Garrulus glandarius)
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Saksağan
Telaffuz : ala'karga
1. isim , isim , isim , isim , Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
Lisan : Fransızca à la carte
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , İlgisizlik
1. Bütün suallere insanı hayrete düşürecek bir soğukkanlılıkla, alakasızlıkla cevaplar vermeye başlıyor.
1. Bütün suallere insanı hayrete düşürecek bir soğukkanlılıkla, alakasızlıkla cevaplar vermeye başlıyor.
1. ilgisi kalmamak, ayrılmak
1. Fabrikayla alakamı kestim.
1. Fabrikayla alakamı kestim.
1. isim , isim , isim , isim , Rafadan yumurta
1. Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti.
1. Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti.
Lisan : Fransızca à la coque
Telaffuz : l ince okunur
1. -i , -i , -i , -i , Gizlemek
1. Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.
1. Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.
alamana ağı
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata
Lisan : Rumca
Telaffuz : alama'na
1. isim , isim , isim , isim , Kıyılardan uzak sularda avlanmak için iki alamana kayığı tarafından kullanılan, uzunluğu 200-250, genişliği 7-25 kulaç olan büyük ağ
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Alamana
Lisan : Rumca
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Amerikan usulü
Lisan : Fransızca à l'americain
Telaffuz : a'lamerikan
alametifarika, kıyamet alameti
1. isim , isim , isim , isim , Belirti, işaret, iz, nişan
1. İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok.
1. İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
Lisan : Arapça ʿalāmet
Telaffuz : ala:met, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik
1. Gümülcine onun soyadı değil, sadece askerlikteki alametifarikası.
1. Gümülcine onun soyadı değil, sadece askerlikteki alametifarikası.
Lisan : Arapça ʿalāmet + fāriḳa
Telaffuz : ala:me'tifa:rika, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alametifarikası olan
1. Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir.
1. Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir.
alaminüt yemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Acele, çabuk
1. Alaminüt fotoğraf.
1. Alaminüt fotoğraf.
Lisan : Fransızca à la minute
Telaffuz : l ince okunur