fasone

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş

2. Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği

---

Lisan : Fransızca façonné

fassal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Karalamacı

Örnek:

1. Gayet fassal, dedikoducuydu da.

1. Gayet fassal, dedikoducuydu da.

---

Lisan : Arapça faṣṣāl

fassallık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karalamacılık

Örnek:

1. Onda fassallık yalnız sanatlaşmış değildir, geçim yolu da odur.

1. Onda fassallık yalnız sanatlaşmış değildir, geçim yolu da odur.

---

fast break

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , 343 hızlı hücum

---

Lisan : İngilizce fast break

fast food

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 hazır yemek

---

Lisan : İngilizce fast food

fasulye

İlgili Kelimeler:

fasulye pilakisi, fasulye piyazı, boncuk fasulye, kuru fasulye, taze fasulye, yeşilfasulye, çalı fasulyesi, horoz fasulyesi, sırık fasulyesi, soya fasulyesi, şeker fasulyesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)

2. Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları

---

Lisan : Rumca

Telaffuz : fasu'lye

fasulye gibi kendini nimetten saymak

Anlamı:

1. kendine çok değer vermek, kendini bir şey sanmak

---

fasulye pilakisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuru fasulyenin pişirilmesi ile yapılan pilaki

Örnek:

1. Fasulye pilakileri, piyazlar, köfteler, salçalı makarnalar, menemenler, patlıcan kızartmaları, neler de neler pişmedi.

1. Fasulye pilakileri, piyazlar, köfteler, salçalı makarnalar, menemenler, patlıcan kızartmaları, neler de neler pişmedi.

---

fasulye piyazı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haşlanmış kuru fasulye ile katı yumurta ve kuru soğan karışımı piyaz

---

fasulye sırığı gibi

Anlamı:

1. zayıf, sıska ve çok uzun boylu

Örnek:

1. Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?

1. Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?

---

fasulyegiller

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kapalı tohumlu, iki çenekli, ayrı taç yapraklı çiçekli bitkiler familyası

---

fasulyemsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fasulyeyi andıran, fasulyeye benzeyen, fasulye gibi

---

fatalist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Yazgıcı

---

Lisan : Fransızca fataliste

fatalite

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alın yazısı, yazgı, kader

2. Uğursuzluk

---

Lisan : Fransızca fatalité

fatalizm

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Yazgıcılık

---

Lisan : Fransızca fatalisme

fatih

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zafer kazanan, fetheden (kimse)

Örnek:

1. Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar.

1. Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)

Örnek:

1. Gazinoya bir fatih olarak giriyorum.

1. Gazinoya bir fatih olarak giriyorum.

3. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan

Örnek:

1. Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?

1. Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?

---

Lisan : Arapça fātiḥ

Telaffuz : fa:tih

Fatih

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

---

Özel: Evet

Telaffuz : fa:tih

Fatiha

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kur'an'ın ilk suresi

Örnek:

1. Sarımusa Camii'nin bahçesinde yatan evliyaya, dudakları yine bir Fatiha gönderdi.

1. Sarımusa Camii'nin bahçesinde yatan evliyaya, dudakları yine bir Fatiha gönderdi.

---

Özel: Evet

Lisan : Arapça fātiḥa

Telaffuz : fa:tiha

Fatiha okumak

Anlamı:

1. o şeyden umudunu kesmek

---

Ön Takı : (bir şeye)

fatihane

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Fatih gibi, fatihe benzercesine

Örnek:

1. Padişahlık ricalinin en ziyade fatihane düşüneni idi.

1. Padişahlık ricalinin en ziyade fatihane düşüneni idi.

---

Lisan : Arapça fātiḥ + Farsça -āne

Telaffuz : fa:tiha:ne

Fatsa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordu iline bağlı ilçelerden biri

---

Özel: Evet

Telaffuz : fa'tsa

fatura

İlgili Kelimeler:

naylon fatura, proforma fatura, irsaliye faturası

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası

Örnek:

1. Camın arkasında oturmuş, ha babam fatura damgalayıp para üstü veriyor.

1. Camın arkasında oturmuş, ha babam fatura damgalayıp para üstü veriyor.

---

Lisan : İtalyanca fattura

Telaffuz : fatu'ra

fatura etmek

Anlamı:

1. faturalamak

---

fatura kesmek

Anlamı:

1. satılan bir şey için fatura düzenlemek

---

faturalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faturalamak işi

---