fasile

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , biyoloji , biyoloji , isim , isim , eskimiş , eskimiş , biyoloji , biyoloji , Familya

Örnek:

1. Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular.

1. Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular.

Lisan : Arapça faṣīle

Telaffuz : fasi:le

faşing

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Almanlarda Hristiyanlık inancına göre belli günlerde düzenlenen şenlik ve eğlenceler

Lisan : Almanca Fasching

faşır faşır

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bol ve çok bir biçimde (akarak)

Örnek:

1. Sular faşır faşır akıyor.

1. Sular faşır faşır akıyor.

faşist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb

Lisan : Fransızca fasciste

faşistleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faşistleşmek durumu

faşistleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Faşist duruma gelmek

faşistleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faşistleştirmek işi

faşistleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Faşistleşmesini sağlamak

faşistlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faşizm

fasit

İlgili Kelimeler:

fasit daire

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kötü, bozuk

Örnek:

1. Fasit fikir.

1. Fasit fikir.

2. Ara bozucu, fesat çıkaran, müfsit

Örnek:

1. Fasit adam.

1. Fasit adam.

Lisan : Arapça fāsid

Telaffuz : fa:sit

fasit daire

Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Kısır döngü

Örnek:

1. Fasit daire, dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinen meseleler için söylenir.

1. Fasit daire, dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinen meseleler için söylenir.

fasit olmak

Anlamı:

1. namaz, oruç, abdest vb. bozulmak

fasitlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fasit olma durumu

faşizan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Faşist eğilimli

Lisan : Fransızca fascisant

faşizanlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Faşizan olma durumu

faşizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen

2. Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti

Lisan : Fransızca fascisme

faska

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

Lisan : Rumca

Telaffuz : fa'ska

fasla fasla

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yer yer

Örnek:

1. Vücudu fasla fasla kabarmış.

1. Vücudu fasla fasla kabarmış.

fasletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fasletmek işi

fasletmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Ayırmak, bölmek

2. Çözmek, sonuçlandırmak

Lisan : Arapça faṣl + Türkçe etmek

Telaffuz : fa'sletmek

Faslı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fas halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

Özel: Evet

fason

İlgili Kelimeler:

fason imalat, fason mal, fason üretim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesim

2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal

Lisan : Fransızca façon

fason imalat

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Fason üretim

fason mal

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Fason

fason üretim

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan üretim, fason imalat