Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ezberlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberlenmek işi


ezberlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ezberleme işi yapılmak

Örnek:

1. İçinden geçip de bir türlü açığa vuramadığı sözleri, şimdi ezberlenmiş bir nutuk veya bir dua hâlinde söylüyordu.

1. İçinden geçip de bir türlü açığa vuramadığı sözleri, şimdi ezberlenmiş bir nutuk veya bir dua hâlinde söylüyordu.


ezberletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberletebilmek işi


ezberletebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ezberletme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ezberletme becerisi bulunmak


ezberletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberletmek işi


ezberletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ezberlemesini sağlamak

Örnek:

1. Erkek öğrencilerine yazdığı şiirleri ezberletti.

1. Erkek öğrencilerine yazdığı şiirleri ezberletti.


ezberlettirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberlettirmek işi


ezberlettirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ezberleme işi yaptırmak


ezberleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberleyebilmek işi


ezberleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ezberleme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ezberleme becerisi bulunmak


ezberleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezberleme işi


ezcümle
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Kısaca, özet olarak, özetle

Örnek:

1. Başkan ezcümle şunları söyledi.

1. Başkan ezcümle şunları söyledi.


Lisan : Farsça ez + Arapça cumle

Telaffuz : e'zcümle

ezdirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezdirmek işi


ezdirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ezme işini yaptırmak


ezdirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezdirtmek işi


ezdirtmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ezdirme işini yaptırmak


ezebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezebilmek işi


ezebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ezme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ezmeye gücü yetmek

3. Ezme becerisi bulunmak


ezel

İlgili Kelimeler:

ezel ebet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

Örnek:

1. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım

1. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım


Lisan : Arapça ezel

ezel ebet
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ezelden ebede kadar

2. Öncesiz sonrasız bir biçimde


ezelî

İlgili Kelimeler:

ezelî rekabet, ezelî takdir

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öncesiz

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Eski

Örnek:

1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.

1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.


Lisan : Arapça ezelī

Telaffuz : ezeli:

ezelî rekabet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişi, kurum veya takımlar arasında süregelen çekişme


ezelî takdir
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Yazgı


ezelîlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezelî olma durumu


ezercesine
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ezer bir biçimde

Örnek:

1. Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor.

1. Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor.


Telaffuz : eze'rcesine