92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ezberleme işi yapılmak
1. İçinden geçip de bir türlü açığa vuramadığı sözleri, şimdi ezberlenmiş bir nutuk veya bir dua hâlinde söylüyordu.
1. İçinden geçip de bir türlü açığa vuramadığı sözleri, şimdi ezberlenmiş bir nutuk veya bir dua hâlinde söylüyordu.
1. -i , -i , -i , -i , Ezberletme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Ezberletme becerisi bulunmak
1. -i , -i , -i , -i , Ezberlemesini sağlamak
1. Erkek öğrencilerine yazdığı şiirleri ezberletti.
1. Erkek öğrencilerine yazdığı şiirleri ezberletti.
1. -i , -i , -i , -i , Ezberleme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Ezberleme becerisi bulunmak
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Kısaca, özet olarak, özetle
1. Başkan ezcümle şunları söyledi.
1. Başkan ezcümle şunları söyledi.
Lisan : Farsça ez + Arapça cumle
Telaffuz : e'zcümle
1. -i , -i , -i , -i , Ezme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Ezmeye gücü yetmek
3. Ezme becerisi bulunmak
ezel ebet
1. isim , isim , isim , isim , Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik
1. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım
1. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım
Lisan : Arapça ezel
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ezelden ebede kadar
2. Öncesiz sonrasız bir biçimde
ezelî rekabet, ezelî takdir
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öncesiz
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Eski
1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.
1. Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.
Lisan : Arapça ezelī
Telaffuz : ezeli:
1. isim , isim , isim , isim , Kişi, kurum veya takımlar arasında süregelen çekişme
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Yazgı
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ezer bir biçimde
1. Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor.
1. Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor.
Telaffuz : eze'rcesine