92406 kayıt bulundu.
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , kızın evlenme çağı geçmiş olmak
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çiftliklerde işçilere yemek hazırlayan aşçı
1. Evdecinin karısı, yakası açılmadık laflarla bizi gülmekten kırar geçirirdi.
1. Evdecinin karısı, yakası açılmadık laflarla bizi gülmekten kırar geçirirdi.
1. `önceden tasarlanan bir iş umulduğu gibi sonuçlanmaz, düşünüldüğü gibi olmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Mutçuluk
Lisan : Fransızca eudémonisme
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Aynı evde oturanlardan her biri
1. Evdeşi ile bakıştılar, o zaman ikisi de ağlamaya başladı.
1. Evdeşi ile bakıştılar, o zaman ikisi de ağlamaya başladı.
2. Eş
1. İsa Bey, işte bu doğmamış çocuğu ve onun öldürülmesiyle evdeşi Bala Hatun'un duyacağı korkunç kederi düşünüyordu.
1. İsa Bey, işte bu doğmamış çocuğu ve onun öldürülmesiyle evdeşi Bala Hatun'un duyacağı korkunç kederi düşünüyordu.
1. aileden ayrılıp ayrı bir evde oturmak
2. öğrenci yurttan ayrılıp ev kiralayarak yaşamak
1. Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler.
1. Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kesinlikle, elbette
1. Korkma, evelallah seni üşütmeyiz. Ben sana odun bulur getiririm.
1. Korkma, evelallah seni üşütmeyiz. Ben sana odun bulur getiririm.
2. Allah'a güvenerek
Telaffuz : eve'lallah
1. isim , isim , isim , isim , Eveleme geveleme
1. Mirasyedi onun evelemesinden develemesinden ve verdiği karşılıktan hoşlanmaz.
1. Mirasyedi onun evelemesinden develemesinden ve verdiği karşılıktan hoşlanmaz.
1. -i , -i , -i , -i , Bir sözü tam söylememek, ağzının içinde mırıldanmak, evelemek develemek
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Evlendirmek
1. Kız everdik diye azıcık da biz gerinelim bakalım.
1. Kız everdik diye azıcık da biz gerinelim bakalım.
evet efendimci
1. edat , edat , edat , edat , `Öyledir` anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
1. Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır.
1. Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır.
2. Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz
3. Sözü açan veya bağlayan bir söz
1. Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım.
1. Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kendine özgü bir düşüncesi olmadığından veya hoş görünmek için karşısındakinin her sözüne `evet efendim` diyen kimse
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Acil
1. Bu, evgin bir iştir, fazla geciktirmeyiniz.
1. Bu, evgin bir iştir, fazla geciktirmeyiniz.
1. isim , isim , isim , isim , Kuruntular
1. Evhama gelince, o dipsiz bir kuyunun ağılı suyudur.
1. Evhama gelince, o dipsiz bir kuyunun ağılı suyudur.
Lisan : Arapça evhām
Telaffuz : evha:mı
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuruntu duymak, kuruntuya kapılmak