ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek

Anlamı:

1. yol açtığı zarar, yaptığı iyilikten büyük olmak

ettiği yanına (kâr) kalmak

Anlamı:

1. yaptığı kötülük karşılıksız kalmak, cezasını görememek

ettiğini bulmak (veya çekmek)

Anlamı:

1. yaptığı kötü davranışın karşılığını görmek

ettiğini yanına bırakmamak

Anlamı:

1. yapılan kötü davranışa karşılık vermek

ettiğiyle kalmak

Anlamı:

1. yapmak istediği kötülüğü başarıya ulaştıramayan kimse, başarısızlığın üzüntüsü ve utancı içinde kalmak

2. yapmak istenilen kötülük amacına ulaşamamak

ettirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ettirebilmek işi

ettirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ettirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ettirmeye gücü yetmek

ettirgen

İlgili Kelimeler:

ettirgen çatı, ettirgen fiil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşi başkasına yaptıran veya yapılmasına yol açan

ettirgen çatı

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Geçişsiz fiilleri geçişli fiile dönüştüren, geçişli fiillerde hareketin başkalarına yaptırıldığını gösteren fiiller oluşturan -er-, -ir-, -tir-, -t- eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesi ile kurulan fiil çatısı: içirmek (iç-ir-), söylettirmek (söyle-t-tir-), güldürtmek (gül-dür-t-) gibi

ettirgen fiil

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Geçişli veya geçişsiz fiil kök veya gövdelerine -er-, -ir-, -tir-, -t- eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulan ve taşıdığı kavram bir nesneye aktarılabilen çatılı anlam_fiil, faktitif: İlacı zorla içirdik. Bu işi başkasına yaptırtmak gerekir. cümlelerinde olduğu gibi

ettirgenlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ettirgen olma durumu

ettirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ettirilmek işi

ettirilmek fiil

Anlamı:

1. yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , Ettirme işi yapılmak

ettirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ettirmek işi

ettirmek

Anlamı:

1. Etme işini yaptırmak

Telaffuz : yar

ettirtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ettirtmek işi

ettirtmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ettirme işini yaptırmak

etüt

İlgili Kelimeler:

etüt odası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma

2. Ön çalışma

3. Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı

4. Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmaları, mütalaa, müzakere

Örnek:

1. Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu.

1. Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu.

Lisan : Fransızca étude

etüt etmek

Anlamı:

1. incelemek, araştırmak

etüt odası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okullarda etüt için ayrılmış bölüm

Örnek:

1. Etüt odasında sırasının gözünü boşaltır, yeniden yerleştirir.

1. Etüt odasında sırasının gözünü boşaltır, yeniden yerleştirir.

etüv

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yiyecekleri, nesneleri yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç

Örnek:

1. Bize etüvden çıkmış esvaplarının içinde kaşınan bir sürü adam gösterdiği vakit...

1. Bize etüvden çıkmış esvaplarının içinde kaşınan bir sürü adam gösterdiği vakit...

2. Türlü eşyaları kurutmakta veya temizlemekte kullanılan araç

3. Mikropların üretilmesinde uygun sıcaklığı sağlayan kapalı araç

Lisan : Fransızca étuve

etyaran

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Genellikle parmaklarda olan, derinlere kadar işleyen dolama, kurlağan

Telaffuz : e'tyaran

etyemez

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle et ve et türevlerini yemeyen kimse, vejetaryen

Telaffuz : e'tyemez

etyemezlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etyemez olma durumu, vejetaryenlik

Eu

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Evropiyum elementinin simgesi